![]() |
![]() ![]() ![]() |
![]() ![]() ![]() ![]()
Ana
Sayfa
Kültür
Farklı Renkler,
Diğer
|
![]() |
![]() MYANMAR’IN YSYANCI RAHYPLERY ?ahin Alpay / Zaman: Son günlerde Myanmar’da (eski adyyla Burma) olup bitenleri her zamandan büyük bir ilgiyle izliyorum. Zira Myanmar’da 1988’den beri iktidarda olan askerî cuntaya kar?y a?ustos ayyndan bu yana giderek yükselen direnme hareketinin ba?yna on binlerce Budist rahip geçti. Geçen hafta ba?kent Yangon’da (eski adyyla Rangun) askerler Budist manastyrlaryna saldyrdylar, onlarca rahibi dövdüler ve tutukladylar, bazylary öldürüldü. Bilindi?i üzere, askerî cuntaya kar?y bary?çy direni?in “laik” lideri olan, Nobel Bary? Ödülü sahibi Bayan San Suu Kyi 12 yyldyr evinde hapis tutuluyor. Myanmar’da ya?ananlaryn bana dü?ündürdüklerinin ba?ta geleni, tabii ki, din ve politika ili?kisi. Din, daha do?rusu din adamlary ve dinî örgütlenmeler, dünyanyn her yerinde, ?artlar gerektirdi?i zaman sosyal ve siyasal bir rol oynayabiliyor. Myanmarly Budist rahiplerin, bir gösteri syrasynda ate? açarak üç bin ki?iyi öldüren, zalim diktatörlü?e kar?y ölümü göze alarak isyan etmeleri, Karl Marx’yn ünlü, “din halkyn afyonu”dur, yani hakim synyflaryn egemenli?inin sürmesi için halky uyutur teorisini bir kez daha çürütüyor. Bu teoriyi daha önce, Latin Amerika’da askerî yönetimlere kar?y devrimcilerle saf tutan, Polonya’da komünist diktatörlü?e kar?y ba? kaldyran Katolik rahipler, Yran’da ?ah diktatörlü?üne kar?y ayaklanan mollalar, Çin’deki tek-parti diktatörlü?ünün basky ve yasaklaryna boyun e?meyen, yeni dinsel akym Falun Gong mensuplary ve daha ba?kalary yerle bir etti. Ne var ki, Myanmar’yn Budist rahipleri ve di?erleri (belki Marx’yn kendisinin de?il ama) ba?ta Friedrich Engels olmak üzere kimi Marxist dü?ünürlerin, dinî akymlaryn basky ve yoksullu?a kar?y ba?kaldyryya öncülük edebildiklerine dair görü?ünü (yani öteki Marxist teoriyi) destekliyor. (Bkz. Malcolm Hamilton, The Sociology of Religion, 2001, s. 98-100.) Myanmarly Budist rahiplerin dolayly olarak dü?ündürdü?ü ikinci konu ise, dinin (din adamlary ve dinsel örgütlenmelerin) toplumsal ve siyasal rolünün hangi ko?ullarda artty?yna, hangi ko?ullarda geriledi?ine dair teoriler. Bu konuda belki en dikkate de?er olan, Amerikaly sosyal bilimciler Pippa Norris ve Ronald Inglehart’yn Dünya De?erler Ara?tyrmasy’nyn verileri y?y?ynda geli?tirdikleri ve “Kutsal ve Seküler: Dünyada Din ve Siyaset” (Cambridge, 2004) ba?lykly kitapta ileri sürdükleri teori. (Bu konuda 24-26 Ekim 2006 tarihli yazylaryma da bakylabilir.) Norris ve Inglehart’a göre: 1) Bir toplumda dinsel inanç, de?er ve pratiklerin etkinli?ini yitirmesi, dinin ki?ilerin vicdanlarynda de?ilse bile sosyal ve politik hayattaki rolünün son bulmasy, kysaca laikle?me; her ?eyden önce be?eri ve sosyo-ekonomik kalkynmayla yakyndan ili?kilidir. 2) Güçlü dinsel gelenekler (ABD gibi) en ileri düzeyde kalkynmy? toplumlarda bile insanlaryn dünya görü?leri üzerinde etkili olmayy sürdürebilir. Ancak laikle?meyi getiren esas etken, bireylerin “varlyksal güvenli?i”nin (s. 240-241) sa?lanmasydyr. Terörizm, çevre kirlili?i, do?al afetler, salgyn hastalyklar, temel hak ve özgürlüklerin çi?nenmesi, i?sizlik, yoksulluk gibi risk ve tehlikelerin yaygyn oldu?u toplumlarda ya?anan güvensizlik, insanlar arasynda dine ve dinsel gruplara yöneli?i güçlendirir. Bu vesileyle bir defa daha hatyrlatmakta yarar var: E?er toplumda laikle?me, yani dinin sosyal ve politik bir rol oynamamasy, vicdanlarla synyrly olmasy isteniyorsa, her ?eyden önce insanlaryn “varlyksal güvenli?i”nin, yani özgürlü?ünün ve refahynyn sa?lanmasy gerekir. Kim Türkiye’de özgürle?meye ve refahyn arty?yna hizmet ediyorsa, ayny zamanda laikle?meye de hizmet ediyor demektir. Dünya De?erler Ara?tyrmasy’nyn teyid etti?i, belki herkesçe bilinen bir husus da ?u: “Dinin devlet baskysyna maruz kalmasy, ters sonuçlar do?urabilir. Örne?in Polonya’da devletin dini basky altyna almasy Katolik Kilisesi’ni hem Çarlyk hem de Sovyet döneminde Rus egemenli?ine kar?y ba?ymsyzlyk hareketinin kalesi haline getirmi?tir.” (s. 230) |
![]() |
EN YENİ 10 YAZI:
Yazarlar
|