Güncelleme: 10.04.2001

Maryam Ayubi'nin Recm Edilmesini Önleyelim!
32 yaşında 3 çocuk anası Maryam Ayubi İran İslam Cumhuriyeti cezaevlerinin birinde recm edilmeyi (taşlanarak öldürülmeyi) bekliyor. Recm hükmünün onayı Yargıtay'ca onaylanıp kendisine iletildiğinde Maryam Ayubi bilincini yitirdi. Bugün, bu dakikalarda gerici İslam rejimi hapishanelerinde birçok kadın geceleri recm edilmeyi bekleyerek geçiriyor. Maryam Ayubi bu kurbanlardan biridir.

İran Komünist-İşçi Partisi Yurt dışı Örgütü ile Kadın Haklarını Savunma Kampanyası bu recm hükmünün icra edilmesini durdurmak yönünde bir kampanya düzenledi. Dünya çapında İnsan Hakları ve Kadın Hakları Örgütleri ile kurulan temaslar ve onlardan İslami yönetime itiraz etmelerini istemek büyük bir etki yarattı. Şimdiye dek ABD, Kanada, İspanya, Türkiye, Almanya ve İngiltere gibi birçok ülkeden Maryam Ayubi'nin recm edilme hükmüne itiraz eden çok sayıda mektup İslam Cumhuriyeti'ne, Hatemi'ye ve Hameney'e gönderilmiştir. Ayrıca, eşzamanlı olarak kendisini dünyanın neresinde olursa olsun recm edilme hükmüyle mücadele edip onu önlemeye çalışmakla yükümlü kılan Recme Karşı Uluslararası Komite oluşturulmuştur. Bu komite ilk görevi olarak Maryam Ayubi'nin yaşamını kurtarmak olarak belirlemiştir.

Bütün insan hakları ve kadın hakları kuruluşlarından, işçi sendikalarından ve tüm özgür insanlardan bu canice hükümlere itiraz etmelerini istiyoruz.

Kadınların taşlanması dünyanın neresinde olursa olsun insan toplumunu geriletecektir, bu yüzden kesin uluslararsı bir karşılık almalıdır.


Maryam Ayubi'yi Kurtarma Kampanyasına katılın
3 çocuk annesi Maryam evlilik dışı ilişki suçundan İran İslam Cumhuriyeti tarafından taşlanarak ölüm (recm) cezasına çarptırıldı. Hakkındaki yargı kararı aylar önce görüşüldü ve 11 Mart 2001'de kesinleşti. Maryam Ayubi vahşi ve barbar bir şekilde öldürülme tehlikesi altında. Hayatını kurtarmak için desteğinize ve acil eyleminize ihtiyacı var.

Taşlama (recm) işkenceyle idam etmektir. Suçlanan göğsüne kadar bir çukura gömülmekte ve "doğru" büyüklükteki taşlarla ölene kadar taşlanmaktadır. Böyle vahşi, barbar ve korkunç uygulamanın dünyada devam etmesi inanılmazdır. Bu bununla birlikte İslami yönetimlerin bir parçasıdır. Bu İslami hükümetlerin(İran İslam cumhuriyeti) diğer uygulamaları gibi baskıcı, insan karşıtı ve 100% kadın karşıtıdır.

İran halkı bu rejime ve onun bütün yönetsel unsurlarına karşı tepkili. Bu Kampanyanın ve İran Komünist-İşçi Partisi'nin bir dizi etkinlikleri, Tahran ve Bookan'daki yerli halkın ve birçok örgütün uluslararası desteğiyle, kısa zaman önce, Masoumeh Sadegian ve Zoleykha Kadkhoda, taşlanarak ölümden kurtarılmıştı. Meryem Ayubi için verilen recm kararının uygulanmamasını tekrar başarabiliriz. Bunun için Maryam Ayubi'nin taşlanmasına karşı protesto kampanyasına katılmanız yeterlidir.

İran'da kadın haklarını savunmak için uluslararası kampanya

PO Box 636, Wembley, HA9 9GQ, UK Co-ordinator, Maryam Kousha [email protected] Tel: +44-771-4399493

Protesto mektuplarınızı aşağıdaki adreslere gönderebilirsiniz:
Mohammad Khatami, The Presidency Palestine Avenue Azerbaijan Intersection Tehran, Iran
e-mail: [email protected] fax: 00-98 216 464 443

İran İslam Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliğin
fax numarası : 0212 468 28 23
Gerçekleştirdiğiniz protestoların bir kopyasını da bize gönderin:
Co-ordinator, Maryam Kousha [email protected]
Tel: +44-771-4399493

Örnek protesto metni:
İran İslam Cumhuriyeti Başkanı Muhammed Hatemi'ye,
1. İran İslam Cumhuriyeti'ni insanlığa karşı işlediği suçlardan dolayı kınıyoruz.
2. Maryam Ayoobi'nin derhal serbest bırakılmasını ve cezasının kaldırılmasını,
3. Derhal taşlama cezasının kaldırılmasını istiyor ve
4. İran'da ve yurtdışında milyonlarca kadının özgürlük ve seküler bir devlet için mücadelerini destekliyoruz.
İSİM Örgüt\iş E-Mail/TEL



İnsan Hakları İzleme Örgütü'nden Şanar Yurdatapan'a uluslararası ödül
Şanar Yurdatapan, İnsan Hakları ve Düşünce-İfade Özgürlüğü gibi konularda yaptığı çalışmalar ile sivil itaatsizlik gibi platformlar için verdiği destekler göz önünde tutularak, Uluslararası İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (Human Rights Watch) her yıl verdiği Hellman Hammett Ödülü'ne layık görüldü. Yurdatapan, aldığı ödülle ilgili duygu ve düşüncelerini şöyle ifade ediyor:

"Girişimimize Helmann / Hammett ödülü verildi
Dün, merkezi New York'ta bulunan HUMAN RIGHTS WATCH (İnsan Hakları İzleme Örgütü)nün her yıl verdiği Hellman Hammett Ödülüne bu yıl Türkiye'den benim layık görüldüğümü bildiren aşağıdaki yazıyı aldım. Tabii ki çok sevindim. Ama bu ödülün bana gözlerimin güzelliğinden ötürü verilmediğini, ülkemizde "Düşünce Özgürlüğü" için 7 yıldır sürdürülen çabaların ödüllendirilmekte olduğunu biliyorum. Ödül, bu harekete her evresinde değişik biçimlerde katılan, kimi ünlü, kimi ünsüz 78.000'i aşkın insanımızın ortak çabalarıyla yürütülen bir sivil itaatsizlik eyleminin hakkıdır.

Sivil itaatsizlik, basının geniş bir bölümünün, hatta harekete katılan bazı arkadaşlarımızın bile sandığının aksine "boşa" gitmedi. Önce antidemokratik yasaların rahatça kullanılamaz hale getirilmesinde etkin oldu. Sonra da, çarpık idari ve adli uygulamaları büyük ölçüde zorlamaya başladı. Başlangıcında "Yasaları demokratikleştirmek için devlete demokratik bir baskı" görevini üstlenmişken, yol boyunca karşılaştığımız mızıkçılıklar sonucu "Keyfi davranışlara karşı Hukuk Devletini savunma" noktasına geldik. Yola çıkılan 1995 yılından bu yana 3 kez erteleme yasası çıkarılmasında iyi veya kötü bir katkımız bulunduğu gibi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine giden davalar sonuçlanınca ortaya bambaşka bir tablo çıkacak. Örneğin TCY 155. Maddesi'nden (Halkı askerlikten soğutmak) verilmiş tüm cezaların mahkum edilmesinden de öte, her 3 üyesi de asker olan Askeri Mahkemelerde sivillerin yargılanmaları son bulabilecek, hatta mahkemelerin yapısı değiştirilerek askeri disiplin kurullarına dönüştürülmek zorunluluğu doğacak.

Kaldı ki, sivil itaatsizlik tek yöntemimiz de değildi. Aynı zamanda "Düşünce Suçları Müzesi" gibi geleceğe dönük çalışmalar da gerçekleştirildi, "Düşünce Özgürlüğü İçin İstanbul Buluşması" gibi uluslararası nitelikte forumlar da...1997'de ilkini, geçen yıl ikincisini gerçekleştirdiğimiz bu toplantıların her yıl tekrarlanması için İnsan Hakları İzleme Örgütü, 19. Madde (Uluslararası Düşünce Özgürlüğü kuruluşu), Uluslararası Af Örgütü ve PEN Uluslararası Yazarlar Birliği ile işbirliğimiz gerçekleşti. 19-22 Kasım tarihleri arasında yapılacak 3. Buluşmayı gene diğer sivil toplum örgütlerimizlele birlikte yapmaya hazırlanıyoruz. Sevgilerimle,
Şanar Yurdatapan, 10.04.2001

Dear Sanar Yurdatapan,
I am writing to inform you that, in recognition of your work on behalf of freedom of expression, you have been chosen for the Hellman/Hammett Award this year. I am very pleased that the bold and creative initiative undertaken by you, together with many other Turkish writers, journalists and artists has been acknowledged in this way, and hope that this will strengthen you in your future efforts.

Human Rights Watch administers the Hellman/Hammett grant program for writers all around the world who have been victims of political persecution and are in financial need. The grants are financed through a gift from the estates of two American writers, Lillian Hellman and Dashiell Hammett who were both interrogated in the 1950s about their political beliefs and affiliations; Hellman by the House Un-American Activities Committee and Hammett by Wisconsin Senator Joseph R. McCarthy, whose communist paranoia helped fuel nearly a decade of anti-communist "witch hunts." Hellman suffered professionally and had trouble getting work for a number of years. Her long-time companion, novelist Dashiell Hammett, spent time in jail.

Previous Turkish recipients of the award include Yasar Kemal, Ragip Duran, Ahmet Altan and Nadire Mater.

Jonathan Sugden,
Human Rights Watch, Europe and Central Asia Division. (00 44 1424 422 694)



Malezya'da işkenceye karşı bir imza
http://www.stoptorture.org/
Yeryüzünde uygulanagelen işkencelere karşı, Uluslararası Af Örgütü'nün geliştirdiği imza kampanyaları sürüyor. Her kampanya için ilgili ülkenin ilgili makamlarına işke4nceye son vermeleri ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesindeki asgari haklara dikkat edilmesi için uyarılar gönderiliyor. Binlerce eposta, faks mesajı ve mektup, bu kampanyalara katılan kişiler tarafından gönderiliyor ve etkili de oluyor. Bu kampanyalara eposta yolu ile katılabilmek için yukarıdaki linki tıklamanız yeterli. Stoptorture organizasyonuna, dilerseniz üye olabilirsiniz. Ayrıca adresinize kampanya çağrılarının ulaştırılmasını da isteyebiliyorsunuz.

Malezya'da Tian Chua ve arkadaşları için çağrı
Tian Chua, Nasyonal Keadilan Partisi'nin (Milli Adalet Partisi-PKN) ikinci başkanı, Mohd Ezam Mohd Noor, gençlik örgütünde şef; Haji Saari Sungip, PKN üyesi, Hishamuddin Rais, köşe yazarı ve sosyal aktivist, Raja Petra Kamaruddin, Enver'e Özgürlük kampanyası yöneticisi, N. Gobala Krishnan, PKN Gençlik kolu genel sekreteri, Abdul Ghani Harun, PKN Gençlik merkez komite üyesi, Malezya polisi tarafından tutuklanarak alıkonuldular. PKN, Malezyanın muhalif kanatlarından biri. Sayıları kesin olmamakla birlikte tutuklananların tecrit edildiği, hiç kimse ile görüştürülmediği bildiriliyor. Tutuklananlara işkence uygulanıyor olmasından endişeleniliyor.

Enver İbrahim, eski Malezya Başbakanı idi ve eşcinsellik ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla 1998 yılında tutuklanmıştı. Bu olayın yıldönümünden önce yukarda sayılan isimler de polis tarafından alınarak hapse atıldı. Milli Adalet Partisi-PKN üyesi bu kişilerin Malezya İnsan Hakları Komisyonu'na başvurma girişiminin bulunduğunu açıklayan polis yetkilileri, daha fazla sayıda insanı tutuklayabileceklerini de açıkladılar.

Olayın ayrıntılarını www.stoptorture.org sitesinden öğrenebilir ve işkencelerin durdurulması için açılan kampanyaya siz de katılabilirsiniz.

Diğer duyurular için tıklayın