Güncelleme:
17.11.2001
DOHA Notları-II
DTÖ 4. Bakanlar Konferansının Sonuç Deklarasyonu üzerindeki
tartışmalar sürüyor... 13 Kasım tarihinde bitirilmesi
planlanan DTÖ 4. Bakanlar Konferansı, Sonuç Deklerasyonu üzerinde
mutabakat sağlanamadı. Gece boyunca yapılan tartışmalar sonucunda
ortaya çıkan ve DTÖ Sekreteryası tarafindan yayınlanan nihai
taslak üzerinde de tam uzlaşma sağlanamadı. Final taslak bilahere
ülke delegasyonlarının onayına sunulacak.

Aşağıda DTÖ Sekreteryasının açıkladigi taslak metin üzerine
Dünya Küresellesme Karşıtları Koalisyonu üyesi TWN (Üçüncü
Dünya Networkü) Direktörü Martin Khor'un yaptığı ve
Çalışma Grubumuza da ilettiği değerlendirmelerin özeti bulunmaktadır.

TWN'nin (Üçüncü Dünya Networkü) Direktörü Martin Khor,
"14 Kasım günü sirküle edilen nihai deklarasyon taslağı 13
Kasım'dakinden bile daha kötü ve kabul edilemez bir içeriğe
sahip. Hükümetlere taslağı reddetmeleri için çağrıda bulunan
TWN, bu anlaşmanın kabul edilmesi halinde tüm dünya halkları
en gelişmiş ekonomiler olan ABD, AB ve diğer G7 ülkelerinin
güçlü şirketlerinin ağır bir hegemonyası altına gireceklerdir"
yorumunu yaptı.

Uluslararası anlamda hiçbir anlaşmada bugüne kadar kullanılmamış
bir manipülatif dilin kullanıldığı taslağın özellikle 20 ila
27. paragraflarında belli alanlarda yalnızca müzakerelerin
yapılması garanti altına alınmakla kalmıyor, bunun yanı sıra,
4 yeni alanda (Yatırımlar, Rekabet, Hükümet Satın Almaları
ve Ticaretin Kolaylaştırılması) da bu raundun bitiş tarihi
olarak belirlenen 2005 yılına kadar anlaşmaların imzalanması
karar altına alınıyor. Oysa 9 Kasım'da başlayan müzakereler
boyunca başta ACP-Afrika, Karayipler, Pasifik ülkeleri ve
en yoksul ülkeler olmak üzere pek çok ülke yatırımlar, rekabet,
hükümet satın almaları ve ticaretin kolaylaştırılması ile
ilgili yeni anlaşmalara hazır olmadıklarını ve müzakere edilmesini
istemediklerini belirtmişlerdi. Hindistan ve diğer bazı ülkeler
de bu görüşleri paylaştıklarını belirtmişlerdi. Şu anda ise
bu konulara tepki gösteren bütün ülkeler her zaman olduğu
gibi yine aynı oyuna getirilmek isteniyor ve raund deklarasyonunda
kullanılan dil sayesinde bu yeni konuların anlaşmaları garanti
altına alınmış oluyor.

Çok sayıda az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkenin aylardan
beri yapmakta olduğu uyarılar ve geçmiş anlaşmalar sonucunda
dayatılan ve uygulatılan gümrük indirimleri yüzünden binlerce
şirketin iflas etmiş ve yüzbinlerce insanın işsiz kalmış olması
gibi kaygıların son taslakta da hiçbir şekilde dilkkate alınmadığının
altını çizen TWN, bu son raundun gelişmiş ve gelişmemiş dünya
arasındaki uçurumu daha da derinleştireceğini ve yoksul ülkelerin
sanayıleşmesinin imkansız hale getireceğini belirtiyor.

Taslağın final bölümünün ise hepten felaket olduğu saptamasını
yapan TWN, hemen hemen taslağın tüm paragraflarında bunun
kapsamlı bir ticaret raundu olduğu cümlesinin geçtiğini, bu
söylemin ardından ise mutlaka bir Ticaret Müzakereleri Komitesinin
kurulmasının geldiğini (p.46), raundun tek bir girişim olarak
yürütüleceğinin (single undertaking) (p.47) (Bkz. Kapitalizmin
Kaleleri II Kitabı, Sayfa-82) yer aldığını belirtiyor. Diğer
yandan taslağın 20-27. paragraflarının Singapur konuları olarak
geçen fakat aslında Seattle'da başarısızlığa uğratılan MAI-Çok
Taraflı Yatırım Anlaşmasından farklı olmayan Yatırımlar ve
Rekabet adlı iki ayrı anlaşmaya ilişkin olarak özellikle bu
paragrafların tümüyle reddedilmesi gerekiyor.

Türkiye
MAI ve Küresellesme Karşıtı Çalışma Grubu 14 Kasım 2001

Güçlü
Türkiye Projesi Paneli
Konu: Nasıl bir "Seçim ve Siyasi Partiler Yasası"
Konuşmacılar: Prof. Dr. Nihal İncioğlu - Prof. Dr. Süheyl
Batum
Tarih: 22 Kasım 2001, Perşembe Saat 18:30-20:30
Yer: Savoy Otel Taksim Meydanı-Sıraselviler Caddesi No: 29

Greenpeace:
Akdeniz'de kirliliğe son verilsin

Kirlilikten Etkilenen Yöre İnsanlarının Çevresel Adalet
Baskısı
Akdeniz'deki toksik kirlenmenin durdurulmasını tartışmak üzere
Monako'ya gelen hükümet temsilcilerine, yaptıkları anlaşmalara
dair başarısız eylemlerinin yalnızca çevreyi değil insanların
hayatlarını da etkilediği hatırlatıldı.

Dokuz çocuk, İtalya, İspanya, Fransa, Türkiye, Lübnan, Malta
ve İsrail'den çocukların üzerine resimler yaptıkları 75 metrelik
pankartın önünde temsilcilere üzerinde " Akdeniz'i Kurtarın,
Barselona Konvansiyonu'nu imzalayın" yazılı kalemler verdiler.
Türkiye, Lübnan ve İsrail'in en kirletilmiş bölgelerinden
gelerek, toplantıda endüstriyel kirlilik nedeniyle bölgede
sağlıkları ve geçim kaynakları kuruyan herkes adına tanıklık
edecek olan üç kişi de çocuklara katıldı.

Akdeniz Ofisi Kampanyalar Yöneticisi Tolga Temuge,
"Bu hafta, Akdeniz'deki insanların toksik kirlilikten arınmış
bir yaşam için insan hakları ile ilgilidir. Ne üzücüdür ki
bölgedeki hükümetlerin çoğu görkemli beyanatlarda bulunmakta
ancak insanları kirli endüstrilerin çevreye ve insanlara ödettiği
korkunç bedellerden korumaya yönelik hiçbir eylemde bulunmamaktadırlar.
Tek başına sözler Akdeniz'i kurtarmaz." dedi.

Greenpeace, 20 Akdeniz ve AB ülkesinden gelen delegeleri,
dünyanın en çok kirletilmiş denizlerinden olan Akdeniz'deki
kirliliğe son vermek için Barselona Konvansiyonu'nu ve protokollerini
acilen onaylamaya ve ulusal düzeyde yürürlüğe koymaya çağırıyor.
Toplantıdaki tanıklardan olan İbrahim Doğangül, Aliağa'da
Petkim Petrokimya Endüstrisi'nde bir işçi ve Aliağa Petrol-İş
Sendikası işyeri baştemsilcisidir. Doğangül, "Geldiğim bölge,
kirletici endüstrilerin yarattığı olumsuz etkiler yüzünden,
hükümet ve girişimci endüstriler tarafından kaderine terkedilmiş
ve unutulmuş bir bölge haline gelmiştir. Denizlerimiz kirlendi.
Çok yaygın bir geçim kaynağı olan balıkçılık artık öldü. Eskiden
denize girilen yerlerde şimdi artık denize bakılamıyor bile!
Fabrikaların bacalarından çıkan zehirli gazlar soluğumuzu
kesiyor. Çevre köylerde kanserden ölenlerin sayısının hızla
arttığını görüyoruz. Köylüler köylerini terkediyorlar. Biz
yıllarca bu tesislerde sağlığımızdan endişe duyarak yaşadık.
Bu yaşanan olumsuzluklar, tehlikeler bize daima gelişme uğruna
ödememiz gereken bedel olarak gösterilmektedir" diye ekledi.

Kirletici endüstrilerin insan sağlığı ve çevre üzerinde yarattığı
etkiler ile ilgili gittikçe artan kaygıların ışığında, Greenpeace,
hükümetleri buna bir son vermek için ilk adım olan endüstrilerin
ne miktarlarda hangi zehirleri çevreye yaydıkları konusunda
halkı bilgilendirme amaçlı "Bilgi Edinme Hakkı"nı yasalaştırma
ve Kimyasal Madde Kullanım Envanteri hazırlama konusunda acilen
uyarmaktadır. Toplantı boyunca hükümetlerden "Stratejik Eylem
Planı"nın (SAP) yürürlüğe konulması için eylem belgelerinin
uyarlanması istenecek. SAP, 2025 yılına kadar Akdeniz'i kirleten
kara kaynaklı tüm tehlikeli maddelerin kullanımına son verilmesini
amaçlamaktadır ancak hükümetler, kara kaynaklı kirleticiler
protokolünü onaylamadıkça yasal yükümlülük taşımayacaktır.

Temüge, " Eğer hükümetler bu hafta artık harekete geçmek konusunda
bir karara varamazlarsa, bu artık tahammül edilemez düzeyde
bir görevi ihmalkarlık olacaktır. Eğer Akdeniz kurtarılacaksa,
denetimsiz endüstrilerin suistimalleri tarihe gömülmelidir."
diye ekledi.

Daha fazla bilgi için: Tolga Temüge, Greenpeace Akdeniz
Ofisi, Kampanyalar Yöneticisi (Cep tel: + 33 673 496 309)
Katia Kanas, Greenpeace Politik Danışmanı, (Cep tel: + 31
653 504 706) Michael Luze, Greenpeace Basın Danışmanı, (Cep
tel: + 33 673 894 891) Banu Dökmecibaşı, Greenpeace Akdeniz
Ofisi, Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu, (Cep tel: 0532
263 11 14 - Ofis tel: 0212 292 76 19-20)

Editörlere notlar: Bu haftaki toplantının tam başlığı:
UNEP'in Akdeniz kıyı bölgesinin ve deniz yaşamının korunması
amaçlı 12.Barselona Konvansiyonu Toplantısı (BarCon).

Barselona Konvansiyonu Akdeniz'e sınırı olan tüm ulkeler tarafından
yürürlüğe konulduğu takdirde, havzanın efektif olarak korunmasına
liderlik edecek olan yedi yasal aracı da içermektedir. UNEP,
1970'lerin ortalarında Akdeniz'i 1. derece bölgesel denizler
programına dahil ettiğinde anlaşıldı ki denizlerin bu batırılmış
durumu ancak bölgenin ekonomik gelişimine yönelik ulusal planların
çevresel kaygılara entegre edilmesi ile mümkün olabilir.

Bölge hükümetlerinin eylemsizliği sonucu Akdeniz şu anda dünyanın
fazla kirletilmiş yarı kapalı havzalarından biri haline gelmiştir.
BarCon'un amaçlarına uygun olarak ulusal düzeyde yürürlük
hükümlerine yasal anlamda niyetli olan Akdeniz hükümetleri
için, protokollerin herbiri imzalanmalı ve belirli sayıdaki
taraf devlet tarafından onaylanmalıdır.

Barselona'da BarCon ile ilgili düzenlemelerin imzalanmasından
bu yana 6 yıl geçmesine karşın 21 taraf devlette 12'si hâlâ
onay vermemiştir. Bu tür süreci uzatıcı tutumlar, kara kaynaklı
kirleticiler veya tehlikeli madde ticareti gibi önemli protokollerin
yürürlüğe girmesini geciktirmektedir.

Yaşamları kirlilik nedeniyle etkilenmiş ve toplantıda delegelere
yönelik konuşan diğer kişiler: Lübnan'dan Dr. El-Hayek, İsrail'den
Sn.Danial Dr. El- Hayek, Sn. Doğangül ve Sn. Danial ile röportaj
yapma olanağı vardır.

Bu kişilerin tanıklıkları veya Akdeniz'in kirliliği ve Barselona
Konvansiyonu ile ilgili daha fazla bilgi almak için; www.greenpeacemed.org.mt
sayfasına bakınız. Tel:0212 292 76 19-20

TMMOB
Sanayi Kongresi
2001 30 Kasım / 1-2 Aralık Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu-
Beşşiktaş / İstanbul
Amaç: TMMOB Sanayi Kongresi 2001'in amacı, Türkiye Sanayisinin
bugüne kadar geçirmiş olduğu evreleri nesnel olarak ele alarak,
gelişmeleri belirlemek; küreselleşme, Gümrük Birliği ve AB'ye
katılım sürecinin sanayiimizin varoluş ve geçirdiği dönüşümlerle
etkileşimini tartışmaya açmak, ülke sanayisinin mevcut durumunu
ve geleceğini, sosyal, ekonomik ve politik yönleri ile ele
almaktır.
İletişim : Haydar BOYALI
Tel. : 0212 245 03 63-64 Dahili 124
Faks : 0212 249 86 74 - 0212 249 15 06
E-Posta : [email protected]
Web : http://www.mmo.org.tr/istanbul

17
Ağustos, İstanbul
12 Kasım, İstanbul
........, İstanbul
"Depremi Bekleyen İstanbul'dan
Kent Manzaraları"
Mimarlar Odası'nın düzenlediği ve "Depremi Bekleyen İstanbul'dan
Kent Manzaraları" Temalı fotoğraf sergisi 19 Kasım 2001 Pazartesi
günü saat 18:00'de açılıyor.
Mimarlar Odası
İstanbul Büyükkent Şubesi
Afet Komitesi
Yer:
Yıldız Sarayı, Karakol Binası Barbaros Bulvarı- Beşiktaş 0212
- 227 69 10 ve 11
|