Güncelleme:
20.10.2001
BASIN AÇIKLAMASI
Bin Yılın Açlığı ( Ölüm Orucu)
Tüm insanların, insan onuruna sahip olmaklık bakımından eşitliği,
İnsan Hakları Evrensel Bildirisi'nin 1. maddesinde yazılıdır.
İnsanlar tutuklu ya da hükümlü statüsünde de olabilirler.O
durumda da onların insan onuruna uygun muamele görme hakları
vardır.Tutuldukları koşullar ve görecekleri muamele insan
onuruna aykırı olamaz.İnsan onuru, bir muamele beklentisini
ortaya koyar.Bu muamele beklentisi, imgesine uygun, insan
olma imgesine uygun bir beklentidir. İnsanın tecrit edilmesi
insan onuruna bir saldırıdır.Tecrit bir tür işkencedir. Bazı
insanları "yüksek güvenlik" önlemli diye nitelendirdiğiniz
cezaevlerinde tutabilirsiniz. Nitelemeniz bizi ilgilendirmiyor.
Bizi, insanları "yüksek güvenlikli cezaevlerinde" hangi koşullarda
tuttuğunuz ilgilendirmektedir. Bu koşullar, hakların ve özgürlüklerin
özünü zedeliyorsa, itiraz ediyoruz. Tecrit, en başta insanın
sosyal varlık olması gerçeğinin reddidir.Reddediyoruz.

İnsanı anlama çabası, insani bir çabadır. Tutuklu ve hükümlüler,
aç kalmak suretiyle hak arama yoluna gidiyorlarsa, bu durumda
yapılması gereken, aç kalarak hak arama hissiyatını ortadan
kaldırmaktır.Aç kalarak hak arama hissiyatı, maddi yaşam koşullarıyla
doğrudan bağlantılıdır. Aksi bir değerlendirme, eylemcinin
tıp biliminin ilgi alanına giren bir sorunun bulunduğunu kabul
etmek anlamına gelir.Nitekim, bin yılın açlığında tutuklu
ve hükümlüler, koşullarına işaret ediyorlar ve bu koşullar
biliniyor:Tecrit.

İnsanı anlama çabası insani bir çaba ise, o zaman bu çabanın
gösterilmesi gerekir. İlk ve çözücü adım, tüm kamuoyunun birleştiği
adımdır: Dialog. Tecrit ve dialog. Dialog varsa, tecrit söz
konusu değildir. Tecrit varsa, dialog zaten yoktur. Protesto
ediyoruz egemen yönetme anlayışını. Bin yılın açlığı üzerine
söylenecek söz kalmadı. İnsanları sayılarla ifade etmek istemiyoruz.
Adları Ayşe'ydi, Ahmet'ti, Mehmet'ti. Ellerinden uçup gittiler,
annelerinin...Toplumun elinden...

Türkiye toplumu bu ağır travmayı nasıl kaldıracak, bilemiyoruz.
Biz yine de o anahtar sözcüğü, herşeye rağmen, ısrarla telaffuz
ediyoruz. Dialog.

Hüsnü
Öndül
Genel Başkan

Lambda
Eşcinseller Grubu'ndan çağrı
İşkence suçundan yargılanan Hortum Süleyman
göreve hâlâ devam ediyor
19 Ekim 2001 Cuma günü, saat 10:00'da, Sütlücedeki
Beyoğlu 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek duruşmada
Hortum Süleyman'a hep beraber hesap soralım. İşkence kimden
gelirse gelsin, kime yapılılırsa yapılsın, ne sebeple olursa
olsun bir insanlık ayıbıdır. 21. yüzyıl Türkiyesi'nde böylesi
ayıplara yer yok. İşkenceyi örtmeye çalışmak, yok saymak,
önemsememek o suça alet olmaktır. İşkence nasıl bir insanlık
suçu ve ayıbı ise onu unutturmak, yok saymak veya ona hakvermek
de o kadar büyük bir ayıptır. Özgürlük ve demokrasi mücadelesi
veren herkesi konuya duyarlı olmaya ve saat 10:00'da yapılacak
mahkemeye destek vermeye davet ediyoruz. Eşcinsellere yaptığı
işkenceleriyle tanınan HORTUM lakaplı eski Beyoğlu Ekipler
Amiri SÜLEYMAN ULUSOY, görevine halen Fatih Emniyeti'nde,
bizlerin seyirci kalmasından dolayı, devam ediyor. İşkenceye
karşı mücadelelerinde Melike (Demet) Demir ve 4 arkadaşını
yalnız bırakmamalıyız. Konuya duyarlı tüm kişi, kurum ve sivil
toplum örgütlerini cuma günü yapılacak olan duruşmaya katılmaya
çağırıyoruz.

Lambdaİstanbul Eşcinsel Sivil Toplum Girişimi
PK . 162 Beyoğlu / İstanbul
e-mail : [email protected]
web : www.lambdaistanbul.org

İdea
Politika tekrar yayında
Geçtiğimiz ay yayını Mahkeme kararı ile yasaklanan İdea Politika
Dergisi, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararı ile yeniden
yayınlanmaya başlandı. Söz konusu Mahkeme, yayını durdurma
kararını kaldırdı, daha önce yapılmış olan işlemin yanlış
olduğuna ve derginin açmış olduğu davada haklı olduğuna karar
verdi.

Sitesi ile birlikte toplam 25.000 okura ulaşan İdea Politika
Dergisi'nin "Ordu Ne İşe Yarar?" kapak konulu Güz 2001 Sayısı
geçtiğimiz ay toplatılmış, ardından yayını durdurulmuştu.
Derginin Yayın Yönetmeni Erol Özkoray hakkında Türk Silahlı
Kuvvetleri'ni tahkir ve tezyiften Türk Ceza Kanunu 159. maddesi
uyarınca açılmış olan ilk davanın birinci celsesi önümüzdeki
9 Kasım 2001 tarihinde İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
Sistem, devlet, rejim ve ordu ile ilgili Özkoray'ın yazmış
olduğu diğer yazılarla hakkında 2 ayrı hukuki süreçte hala
sürmekte. Açılmış olan dava ve diğer açılabilecek olan davalarla
beraber Özkoray için toplam 30 yıl hapis cezası istenmesi
bekleniyor.

3 ayda bir yayınlanan İdea Politika Dergisi'nin 13. Kış Sayısı
Aralık 2001 tarihinde yayınlanacak.

|