Nesin
Vakfı:
23 Nisan'da buluşalım
Dostlara ve Basına Duyuru

Nesin Vakfı her yıl olduğu gibi bu yıl da 23 Nisan şenlikleri
düzenleyecektir. Çocuklara yönelik onlarca etkinliğin yapılacağı
şenlik saat 14-18 arası Çatalca'da Çocuk Cenneti adı verilen Nesin
Vakfı bahçesinde gerçekleşecektir. Ulusal egemenlik ve çocuk bayramını
tam bir bayram havasında kutlayacağız.
Dostlarımıza ve basına duyururuz…

Yer: Nesin Vakfı, Gökçeali Köyü yolu üzeri, Çatalca
Gün: 23 Nisan 2004, Cuma
Saat: 14,00-18,00
Telefon: 0212 783 60 49, 783 63 58
www.nesinvakfi.org


Greenpeace/Gökkuşağı
Çocukları
Temiz Gelecek İçin Sıfır Atık İstiyoruz
Greenpeace
Akdeniz'den bir grup 'Gökkuşağı Çocuğu'(1), temiz bir gelecek için
sıfır atık istemlerini dile getirdikleri bir basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında, Greenpeace uluslararası sivil toplum kuruluşu
GAIA (Atık Yakmaya Karşı Küresel İttifak / Global Anti-Incineration
Alliance)(2) tarafından hazırlanan 'Kaynaklarımız Alevler İçinde'
başlıklı raporu duyurdu.

Söz konusu rapor, atık yakma ile sıfır atık yaklaşımının özellikle
güney ülkelerindeki ekonomik verimliliklerini karşılaştırıyor(3).
Rapor, tüm dünyada aynı gün, atık yakmanın zararlarının ve ekonomik
sakıncalarının vurgulandığı birçok etkinlik ve eylemle duyuruldu.
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'ndan iki gün önce, Gökkuşağı Projesi'nde
bulunan 11 çocuk, sıfır atık kavramıyla biçimlendirilmiş bir gelecek
istemlerini dile getirdiler.

Atık yakma ve düzenli depolama gibi yöntemler yüzünden kaynaklarımızın
heba edildiğini söyleyen çocuklar, büyükleri ve yaşıtlarını, atıklarını
'azalt, yeniden kullan, geri dönüştür' ilkelerine ve temiz üretim
ölçütlerine uymaya çağırdı.

www.greenpeace.org.tr

"GELECEĞİMİZİ ÇÖPE ATMAYIN!"
Gökkuşağı Çocukları, hazırladıkları 400*60 cm. boyutunda, "Geleceğimizi
çöpe atmayın" gibi mesajlarla donattıkları pankarta, basın toplantısı
sırasında 'sıfır atık' posterleri yapıştırdılar. Çocuklar, geçtiğimiz
yıl hazırladıkları 'sıfır atık' sergisini de basın mensuplarına
anlattılar. Hepsi çocuklar tarafından yapılmış çizimler, sloganlar,
küçük kompozisyonlar ile dolu pankart, çocukların, büyüklerinin
tüketim ve atık konusunda bir şeyleri yanlış yaptığını bildiğini
gösteren işaretlerle doluydu. Çocuklardan biri pankarta yazdığı
yazıda, "Dünyada insanların çoğu ihtiyacı olmasa bile karşısındaki
insanda olan eşyaların çoğunun kendisinde de olmasını istiyor. Bu,
insanlarda tüketim canavarlığını başlatıyor. Bu da doğayı her geçen
gün daha da kirletir. Ancak insanlar bilgilendirilirse atık sayısı
azalır ve doğa kirliliği de azalır." derken, bir diğeri çevre
sorunlarını çözmenin tek yolunun sıfır atık yaklaşımı olduğunu söylüyordu.

Türkiye'de Greenpeace Akdeniz tarafından duyurulan GAIA Raporu,
atık yakma ile sıfır atık yaklaşımını yalnızca çevre kirliliği açısından
değil, ekonomik maliyet ve verimlilik kriterleri açısından da karşılaştırıyor.
Ortaya çıkan sonuç ise, atık yakma teknolojisinin katlanılamayacak
denli pahalıya patladığı. Atık yakma, ağır metallerin ve bilimin
tanımladığı en zehirli kimyasallar olan dioksin gibi kalıcı organik
kirleticilerin (KOK) çevreye yayılmasına sebep olur. KOK'lar doğada
yarattıkları tahribat ve insan sağlığına zararlarıyla biliniyor.
Bu kimyasallar anne karnındaki cenine bile geçerek embriyonun genlerine
zarar verebilir.

Türkiye, KOK'ların çok tehlikeli olduğunu belirtip ortadan kaldırılmasını
öngören Stokholm Anlasması'na imza atan 151 ülkeden bir tanesi.
Anlaşma, atık yakmayı bu maddelerden biri olan dioksinlerin birincil
kaynağı olarak tanımlıyor. Greenpeace Toksik Maddeler Kampanyası
Sorumlusu Banu Dökmecibaşı,"Çocuklar, devletler ve yetişkinlerin
gözardi ettikleri devasa atık sorununun çok daha iyi bir resmini
çiziyor. Bu geri dönüşsüz sorunu çözmenin tek yolu, kesinlikle kaynaklarımızı
boşa harcayan ve sağlığımızı tehlikeye atan atık yakma değildir."
dedi. Dökmecibaşı, sözlerine şöyle devam etti: "30 yılın sonunda
bizi zehirli bir kül yığınıyla başbaşa bırakıp gidecek bir teknolojiye
neden para harcayalım? Aynı para, halihazırda var olan, daha fazla
iş olanağı ve kaynak sağlayacak, üstelik daha ucuz seçeneklere yönlendirilebilir.
Türkiye bu zehirleri yok etmeyi gerçekten istiyorsa, atık yakmayı
derhal yasaklamalı ve sıfır atık ve temiz üretim seçeneklerine yönelmek
için gerekli adımları atmalıdır."

Dünyada en az 16 ülkenin yargı organları, evsel atık yakmayı kısıtladı
ya da yasakladı. Chicago, Kaliforniya'daki Alameda Kasabası ve Rhode
Adası, yalnızca ABD'den sayabileceğimiz örnekler. Filipinler, her
tür atık yakmayı açık bir biçimde yasaklayan ilk ülke oldu.

Ayrıntılı Bilgi için: Banu Dökmecibaşı
Greenpeace Akdeniz Ofisi Toksik Maddeler Kampanyası Sorumlusu GSM:
(532) 263 11 14
[email protected]

Ertan Keskinsoy
Greenpeace Akdeniz Ofisi Basın ve İletişim Sorumlusu
Telefon: (212) 292 76 20
Faks: (212) 292 76 22 GSM: (532) 324 32 04 [email protected]

NOTLAR:
(1) Gökkuşağı Çocukları, Greenpeace'in dünyanın belli başlı ülkelerinde
çocuklar arasında yürüttüğü bir proje. Bu projede amaç yalnızca
çocukların çevre bilinci kazanmasını sağlamak değil, ayrıca onları
bu konularda inisiyatif almaya teşvik etmek. Türkiye'deki Gökkuşağı
Çocukları projesi, 2002 yılının Aralık ayından beri sürdürülmekte.
Proje, bu tarihte Turkiye'ye gelen Greenpeace gemisi Esperanza'da
düzenlenen bir çocuk şenliğinin ardından, aralarında 'sıfır atık
festivali'nin de bulunduğu irili ufaklı birçok organizasyon ile
sürdürüldü.

(2) GAIA, yerel dernekler ve diğer örgütlenmeler, araştırma kurumları,
baskı grupları ve diğer sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek
oluşturduğu bir ittifak. Bu ittifakın amacı, her türlü atık yakmanın
durdurulup yerine temiz üretim, sıfır atık ve sürdürülebilir atık
yönetim sistemlerinin gelmesini sağlamak.

(3) Söz konusu raporun tam metni, Ingilizce PDF dosyası olarak GAIA'nin
web sitesinden alınabilir: www.no-burn.org Raporun ilk bölümü, atık
yakma tesislerinin yol açtığı ekonomik sorunlara ve bir atık yakma
tesisi projesinin değrlendirme kıtaslarına yoğunlaşırken ikinci
bölümde halihazırdaki yakma dışı seçenekler irdeleniyor. Rapor,
sıfır atık stratejisinin yaşama geçirilmesini öngören on maddelik
bir eylem planı da içeriyor.

(4) Greenpeace'in "Atık Yakma Neden Yasaklanmalı', 'Sıfır Atık',
ve 'Stokholm Anlaşması' üzerine bilgi dosyaları, aşağıdaki adreslerde
bulunabilir:
www.greenpeace.org.tr/toksik/news
www.greenpeace.org.tr/toksik/atıkyakma.htm

Avrupa Sosyal Forumu
Buluşmadan Notlar...
III. Avrupa Sosyal Forumu İstanbul Buluşması
Buluşmadan notlar:
· Toplam 350 kişi katıldı.
· Türkiye dışından yaklaşık 130 katılımcı vardı.
· Katılanlar, Türkiye dahil 18 ülkeden geliyordu.
· Türkiye'den katılan kurum sayısı 60'ı geçti.
· Organizasyonda 35 gönüllü çalıştı.
· Toplantılar boyunca beş dilde yapılan simultane çeviriler için
14 tercüman görev aldı.
· Toplantının örgütlenme sürecine İSF dışında toplam 22 kurum ve
çok sayıda bağımsız kişi katıldı.

III. İstanbul Sosyal Forumu 16-18 Nisan'da, Makine Mühendisleri
Odası ve İstanbul Bilgi Üniversitesi'nde gerçekleşti. Toplantılara,
üç gün boyunca 18 farklı ülkeden toplam 350 aktivist katıldı. Türkiye'den
katılan kurum sayısı 60'ın üzerinde oldu ve çok sayıda bağımsız
katılımcı da toplantıları izledi. Başta Yunanistan olmak üzere,
Balkanlar ve Doğu Avrupa ülkelerinden katılım oldukça yüksek oldu.
Toplantılar genel olarak beklenenin ötesinde katılımlı geçti ve
bu durum buluşmanın başarısında da oldukça önemli bir rol oynadı.
Türkiye'den katılım açısından ise son yılların en renkli ve en katılımlı
toplantısı gerçekleşmiş oldu.

Birbirinden son derece farklı anlayışa, arka plana ve geleneğe sahip
kurum katıldı. Kadın örgütleri, sakatlar, çevre örgütleri, çok sayıda
sendika, Kürt sivil toplum kurumları, sosyalist partiler, savaş
karşıtları, sosyal demokratlar gibi çok sayıda çevreden katılımcı,
Avrupa'dan gelen aktivistlerle buluşarak, tartışma olanağı buldu.
Deneyimlerini aktardı ve her şeyden önemlisi, Avrupa toplumsal hareketlerinin
aktivistleriyle birlikte eylem ve etkinliklerin ortak takvimleri
oluşturuldu.

İstanbul Buluşması, ekim ayında Londra'da gerçekleşecek olan III.
Avrupa Sosyal Forumu süreçleri bakımından önemli bir duraktı. Londra'da
vurgu yapılacak konular, forumlar ile seminer ve atölyeler arasındaki
ilişki, katılımın artırılması, sürecin genişletilmesi, katılımın
önündeki tıkanıkların aşılması gibi bir dizi önemli başlık tartışılarak,
netleştirildi. Böylece, sürecin ilerlemesi önündeki tıkanıklıklar
büyük ölçüde aşılmış oldu.

Toplantı 16 Nisan'da Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi toplantı
salonunda açıldı. İlk gün, Program Çalışma Grubu toplantısına yaklaşık
150 kişi katıldı. Daha sonra TMMOB'nin konuklara verdiği yemekte
bir araya gelindi. Çalışma Grubu ilk gün özellikle forum tarzı toplantılarla,
seminerler ve atölyeler arasındaki ilişkiyi ve Forum'un bütününde
alınacak yol ve yöntem üzerine tartıştı. Bu konuda asgari bir konsensus
oluştu ve dolayısıyla cumartesi günü başlayan oturumda daha verimli
bir toplantının gerçekleşmesi sağlandı.

Buluşma, cumartesi günü Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu
(KESK) Genel Başkanı Sami Evren'in "hoş geldiniz" konuşmasıyla açıldı.
Sami Evren konuşmasında, kapitalist küreselleşmeye karşı sosyal
forumların ve barış hareketinin alternatif olduğu vurgusunu yaptı.
Evren şöyle dedi: "Onların G8'leri, DTÖ'leri, Dünya Bankaları, IMF'leri,
MAI'leri, NATO'ları varsa, bizim de sosyal forum süreçlerimiz var".
Gündemde daha sonra "program" üzerine tartışmaya geçildi. Londra'daki
Forum'da, geçen yıla göre ortak büyük toplantıların sayısını olabildiğince
azaltıp, çeşitli örgütlerin kendilerinin düzenlediği seminer ve
atölyelerin sayısının ise artırılması yönünde bir karar alındı.
Böylece, pratık deneyimlerin öne çıkması amaçlanıyor.

Geçtiğimiz yıl Paris'te toplam 55 büyük ortak toplantı düzenlenmişti.
Bu yıl bu sayı 13-25 arası olması bekleniyor. İngiltere Örgütlenme
Komitesi, Londra'da Forum'un 14 Ekim, Perşembe akşamı bir miting
ile başlatmayı ve Pazar günü ise Avrupa Toplumsal Hareketler Buluşması'yla
bitirmeyi önerdi ve bu öneri kabul edildi.

Forum'da düzenlenecek olan ortak büyük toplantıların üst başlıkları
da beş eksen etrafında toplandı: Savaş ve barış, demokrasi ve yurttaşlık
hakları, yeni liberal politikalar ve direniş, çevre ve sürdürülebilir
toplum, ayrımcılık ve ırkçılık. Bu ana eksenleri kesen bir dizi
de temel vurgular olacak. Bunlar arasında "cinsiyetçi ayrımcılık",
"Akdeniz Sosyal Forumu", "Doğu Avrupa" ve "Avrupa Anayasası" gibi
temalar genel kabul gördü. Babels International Network'tan yedi
çevirmen ve iki koordinatör ile Birleşik Konferans Tercümanları
Birliği'nden beş tercümanın gerçekleştirdiği simultane çeviriler,
toplantıların başarısı açısından son derece önemliydi. Ayrıca bir
çok program dışı toplantıda Türkçe, Kürtçe, İngilizce ve Fransızca
çeviriler de gerçekleşti. Çevirmenler tercümeleri gönüllü olarak,
herhangi bir ücret almadan gerçekleştirdi. Tüm çevirmenler bir yandan
tercüme işlerini yürütürken, aynı zamanda Avrupa Sosyal Forumu süreçlerinin
parçası olarak, kurumsal ve bireysel düzeyde de toplantıya katkıda
bulundu.

Katılımcı sendikalar arasında Fransa'dan İşçi Sendikaları Konfederasyonu
(CGT), Yunanistan Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu, İtalya'dan
CGIL (İşçi Sendikaları Konfederasyonu), Cobas ve FIOM (Metal İşçileri
Sendikası), Makedonya Demiryolu İşçileri Sendikası, Kıbrıs'tan Dev-İş
Sendikası gibi bir çok önemli sendika da vardı. Katılan kurumlar
arasında, İngiltere Nükleer Silahsızlanma Kampanyası (CND), Stop
the War Coalition (Savaşı Durdurun Koalisyonu), Palestine Solidarity
(Filistin'le Dayanışma); Almanya'dan PDS, Attac ve Almanya Sosyal
Forumu; Fransa'da CRID, LCR, CGT ve Attac; İtalyan Sosyal Forumu;
Yunanistan'dan Stop the War Coalition (Savaşı Durdurun Koalisyonu)
ve Yunanistan Sosyal Forumu; Belçika Sosyal Forumu; Akdeniz Sosyal
Forumu Sekretaryası; Romanya Sosyal Forumu; Bask'tan Askapena; İsveç'ten
ve Danimarka'dan Attac gibi örgütler de bulunuyordu. Toplantının
resmi programının dışında bir çok önemli buluşma da gerçekleşti.

Toplantı hakkında daha geniş bilgi için:
Web sitesi: www.sosyalforum.com
E-mail: [email protected]
|