



Ana
Sayfa
Demokrasi
Dikkat Çekenler
Önce Demokrasi
AB Yolunda
Haklarımız
Savaşa Hayır
Sivil Toplum
Sivil Anayasa
Minidev'in Amacı
Kültür
K Dergisi
Kültür-Sanat
Çevre
Gey-Lezbiyen Kültürü
L.G.B.T.T Yazıları
Alternatif Tıp
Başucu Yazıları
Cinsel Yaşam
Doğan Cüceloğlu İle İletişim Dünyası
Farklı Renkler, Farklı Kültürler
Süryani Kültürü
Yahudi Kültürü
Ermeni Kültürü
Rum Kültürü
Diğer
Minidev'de yazmak ister misiniz?
Reklamlarınız İçin
İletişim
YAZARLAR |

"Aile yedi diyara bölündü,
Allah bizi bir tuttu"
|
Washington'daki 175 ailelik Süryani Kadim cemaati nihayet
kendi kilisesine kavuşmanın huzurunu yaşarken cemaatin lideri
hiç görmediği köyüne hasretini anlatıyor

Alexandria, Washington'a 10 km. uzaklıkta, Potomac Nehri
kıyısına kurulu 300 yıllık bir yerleşim. Bugün, yaşamışlığım da
olan bu küçük kentin yolunu tutacağım. "Mor Efrem" ya da
İngilizcesiyle "Saint Aphraim" Süryani Ortodoks Kilisesi'nde,
Farit Shammas ile buluşup onun daveti üzerine pazar
ayinini izlemek için.

Shammas'la bu ikinci buluşmamız olacak; ilk buluşmamızda
ondan çok şey öğrendim.

Washington yakınlarında mücevhercilik yapıyor Shammas.
55 yaşında; yumuşacık konuşmayı bilen bir adam. Dükkanına gitmemin
iki nedeni vardı: Shammas hem arkadaşım Markus Midin'in
amcası hem de Washington bölgesi Süryani Kadim cemaatinin liderlerinden.
Hem cemaati dinlemek istiyordum ondan hem de doğrusu Markus'un
"Hele bizim aileyi bir anlatsın" demesi merakımı çelmişti.

Şırnak'ın Midin ya da sonradan Türkçe uygun görülmüş haliyle Öğündük
köyünden Markus. Mülkiyeli; bir dönem ABD Kongresi'nde
staj yaptı. Şimdilerde, New York'ta ikinci mastırına başlamak
üzere. Kendisini, "Evvela çiftçiyim, şarapçıyım" diye anlatan,
günün birinde Türkiye'de siyasete girmeye kararlı bir genç adam.
Markus, Farit Shammas'la birkaç yıl önce, ABD'ye
geldiğinde tanıştı ilk kez. Midin-Shammas ailelerinin birbirinden
ayrılmasının hikayesi 1917'ye dayanıyor. Kardeşlerin, kuzenlerin
tam 60 yıl birbirini hiç görmediği bir hikaye bu.

MİDİN'DEN KUDÜS'E
Markus özetçidir: "1917'de civar Kürtler köyümüzü boşalttı.
Herkes başka başka yerlere gitti. Bizim aileden bir kardeş 1920'de
köye döndü, diğer kardeşin Filistin'e uzanan bir hikayesi var.
1977'ye kadar ne bizim onlardan haberimiz vardı ne onların bizden."

Siz gelin bir de Farit Shammas'dan dinleyin: "Kaçtıklarında,
babam 5 yaşındaydı. Suriye, Ürdün, Batı Şeria'da yaşadılar. İngiliz
işgali altında. Sefalet çektiler. Sonra Kudüs'e yerleşince işler
değişti. Babam sevdi Kudüs'ü. İngilizler varken katiplik yaptı.
Onlar gidince iş kurdu, hırdavatçı dükkanı açtı. 10 çocuğu oldu,
10'umuzu da okuttu. Eski şehirdeki Yahudi mahallesinde 350 Süryani
aileydik. Mor Markus Manastırı'nın yanı başındaki 400 yıllık kubbeli
evde doğdum ben... 1975'te 23'ümdeyken, Amerika'ya göçmen geldim
çünkü para kıttı. Kardeşlerim oraya buraya dağıldı. Ama kubbeli
ev duruyor. Hâlâ düğünler, vaftizler için o eve taşınıyoruz."

HER KÖYÜN KARAKTERİ
Shammas'ın "oraya buraya" diye anlattığı dağılmanın coğrafyası
geniş. Yakın akrabalarının yaşadığı yerleri "Türkiye, Kudüs, Beyrut,
Almanya, İsveç, Norveç, Fransa, Avustralya, ABD" diye sıralayıveriyor.

Ben sözü Washington'daki cemaate getirmek istedikçe, o Türkiye'den,
Şırnak'tan, Mardin'den laf açıyor. Nar tanelerini değil, nar
ağacını konuşmak istiyor sanki. 1293'ten 1932'ye dek Süryani
Kadimlerin (yani Süryani Ortodoksların) patriklik merkezi olan
Mardin'deki Deyrulzafaran Manastırı'nın resimlerini gösteriyor
bana. Annesi Hanneh Kafshini ile babası Gabriel Shammas'ın
siyah-beyaz fotoğraflarına bakarken, "Türkiye'de ayrı köylerdenler;
karakterleri de farklıydı. Kızım evlendi; damadın ailesi bir başka
köyden. Onun karakteri iyice farklı..." diyor.

Aklı
hiç görmediği ana-baba memleketinde: "Siyaseti biraz izliyorum.
Abdullah Gül'ü biliyorum. Avrupa Birliği sayesinde manastırlarımızın
durumu biraz iyileşti ama..."

"EVDEN
ÖNCE KİLİSE"
"Ama"sı çok ya, "uzaktan bildiği" sorunlardansa kalbindekini dillendiriyor
Shammas: "Ailemiz yedi diyara bölündü, Allah bizi bir tuttu.
Onun için önce Allah, sonra ailemiz; önce kilise, sonra evimiz
gelir."

Alexandria'daki Mor Efrem Kilisesi bunun için de önemli.
"1983'te kurduk Washington Süryani Kadim cemaatini. Başkalarının
kiliselerinde ayin yapardık. Şimdi 175 aileyiz. Dörtte üçü Türkiye'den;
çoğu Mardin'den. Hali vakti iyi olan 50 aile aramızda para toplayıp
1 milyon dolara eski bir Baptist kilisesi satın aldık; Süryani
Kadim geleneğine uygun şekle dönüştürdük. Pederimiz John Kawak
Şam'dan geldi. Artık her pazar Süryanice ayinimiz var."

Sonra yine Midin'e kayıyor aklı: "Peder Kawak söz verdi,
Türkiye'ye beni o götürecek. Suriye üzerinden, Kamışlı'dan gideceğiz.
Yakındır."

MEMLEKETİNDEN GELEN TOPRAĞA DOKUNUP AĞLADI
Sohbetin sonunda, Shammas'ın kızı Christine katılıyor
bize.
Beş aylık torunu Sophia Murad'ı kucağına alıp, insanın
hiç görmediği bir yere neden hasret duyduğunu anlatıyor Shammas:
"Bak, dede oldum.
Memlekette Mor Gabriel Manastırımız varmış; Markus oradan yetişme.
Yaşlanınca toprak çekiyor, kendi manastırına yakın olmak istiyor
insan. Ağabeyim George Midin'e gitti, bir avuç toprak getirdi.
Dokundum, ağladım."

Yasemin
Çongar
|
|
|

FARKLI RENKLER FARKLI KÜLTÜRLER

SÜRYANİ
KÜLTÜRÜ

YAHUDİ
KÜLTÜRÜ

RUM
KÜLTÜRÜ

ERMENİ
KÜLTÜRÜ

Ermenilerin
Kökeni

Bayramlar

Kiliseler

Kültür

Müzik

Yemekler

Aileler
ve
İnsanlar

Yazarlar

Merih
Akalın

Zehra Akdoğan

Cengiz Aktar

Uğur Alper

Orhan Bahçıvan

Dr. Arı Balcı

Rüstem Batum

Şabo Boyacı
 
Doğan Cüceloğlu

Şuayip Dağıstanlı

Dilek Dalaklı

Önal Demirci

Tuğrul Eryılmaz

Aynur Gedik

Dr. Mehmet Gürsel

Hakan Kuyucu

Sevin Okyay

Hakan Onum

Dr. Erhan Özer

Dr. Ender Saraç

Robert Schild

Cem Şen

Aykut Tankuter

Umur Talu

Anna Turay

Metin
Yahya Üster

Aret Vartanyan

Dr. Nesrin Yetkin

Erol
Yurderi
Servisler
YENI Okurdan

Bizi desteklemek
İster misiniz?

Yardım

E-posta

Favorilerinize
Ekleyin

miniDEV'i
Tavsiye Et

İletişim

miniDEV'i
Ana Sayfanız yapın
|