Coğrafyacı Ğugios İnciciyan
Asıl
adı Ğugios olan İnciciyan, bazı kayıtlarda Ğugas
olarak da geçer. İstanbul'da 1758 yılında doğmuş, 2 Temmuz 1833'te
Venedik'te vefat etmiştir. Edirneli İncici Hacı Mikayel'in
torunu ve İncici Bogos Mikayelyan'ın oğludur. Annesi Diruhi,
aynı tarikattan tarihçi Mikayel Çamçiyan'ın (1738-1823)
kız kardeşi olarak kayıtlardadır.

1770'te, babası tarafından Venedik'teki Mıkhitharist Manastırı'na
gönderildi. Orada, sonradan tarikatın başkanlığında bulunan Başepiskopos
Istepannos Akontz-Küver'in (1740-1824) talebesi oldu. Nisan1774'te
ruhani hayata girdi. 1779'da rahip oldu. 1786'ya kadar, hakkında
başka önemli bir kayda rastlanmayan İnciciyan, aynı senenin sonlarına
doğru, vatan hasretini gidermek üzere ve vaizlik görevi ile İstanbul'a
gelip, 4 yıl kadar kaldı. 1790'da Venedik'e döndü. 14 Mart 1805'te,
gerek tedavi, gerekse Coğrafya'sının bazı kısımlarını gözden
geçirmek niyetiyle tekrar İstanbul'a geldi. 1810'da, yeni Ermenice
olarak neşredilen kitapları Ermeniler arasında yaymak gayesini
güden Arşarunyatz adlı cemiyetin kuruluşunda önemli rol
oynadı. 1815'te çıkan bir yangında bütün kitaplığı kül oldu. Osmanlı
Devleti Coğrafyası'nın ikinci ve üçüncü ciltleri de bu yangında
yandı.

1819'da
Düzyan ailesinin başına gelen felaket esnasında, onlarla
dost olduğu için korkup Odessa 'ya sığındı. Hadise yatıştıktan
sonra, 1820'de İstanbul'a döndü. Düzyan ailesinin hamisi
olduğu Arşarunyatz cemiyeti de bu sıralarda feshedilmişti.
Bu sebeple, cemiyet tarafından finanse edilen, Yeğanak Püzantyan
adlı yıllığın yayımı da sona erdi.

1828 başlarında, İstanbul'daki Katolik Ermeniler Ankara 'ya sürgün
edildiklerinden, İnciciyan İstanbul'da kalmayı sakıncalı
gördü ve bu sebeple aynı yılın mayıs ayında Venedik'e döndü. Az
sonra, bir yıl önce ölen, Rahip Kapriel Avedikyan'ın (1751-1827)
yerine tarikat başkan vekili seçildi ve bu görevde iken vefat
etti.

İnciciyan, eserlerinin geniş halk kütleleri tarafından
okunabilmesi için, yeni Ermeniceyi tercih etmişse de, tarikat
başkanı Akontz-Küver'in muhalefeti yüzünden, onun başkanlık
döneminde (1800-1824), önemli çalışmalarını eski Ermenice ile
yayımlamak zorunda kalmıştır.1791'de, Venedik'te basılan, Desutyun
Hamarod Hin Yev Nor Aşkharhakrutyan (Eski ve Yeni
Coğrafyaya Dair Muhtasar Mülahazat) adlı ilk kitabı yeni Ermenice
ile basılmıştır.

Diğer önemli eserleri arasında, başta gelenleri Amaranotz Püzantyan
(Bizans Yazlığı) veya Boğaziçi'dir (Venedik, 1794). Kitabın
başında 7 sayfalık bir önsöz vardır. Ardından, Boğaziçi hakkında
genel bilgiler verilmektedir. Sonraki sayfalarda, her bir Osmanlı
padişahının sadrazamlarının adları ile birlikte, hicri ve miladi
tarihlerle, tahta çıkış yılları kaydedilmiştir. Arada yine bir
önsöz gibi düşünülebilecek, yazarın görüş ve düşüncelerini aktaran
bir bölüm vardır. İleriki sayfalarda, Rumeli ve Anadolu kıyısında
bulunan köyler hakkında, numaralandırılmış dörtlükler halinde,
topografik ve tarihi bilgiler verilmektedir. Son bölümde, hasislik,
bencillik, dünya ve şöhret sevgisi hakkında, yine manzum olarak
yazılmış "öğütler-kıssalar" bulunur .

Kitabın başında, Venedik Mıkhitharist rahiplerinden, Egya Endazyan
(1755-1789) tarafından oyularak hazırlanan kalıptan basılan ve
1791'de Venedik'te basılan, 23x40,5 cm boyutunda Ermenice, çağı
için oldukça ayrıntılı sayılabilecek bir Boğaziçi haritası
bulunur. Harita, sahil köylerini, şehrin kapılarını, cami ve kiliseleri,
ayazmaları, iskeleleri ve dalyanları gösterir.

Boğaziçi hakkında çok kıymetli bilgiler bulunan bu eserin ilk
kısmı (s. 1-78), 1813'te, Fransızcaya çevrilmiştir. Yine Venedik
Mıkhitharist rahiplerinden Kerovpe Aznavuryan (1791-1843),
Villegiature de' Bizantinisul Bosforo Tracio adı altında,
eserin tamamını İtalyancaya çevirmiştir (San Lazzaro, 1831). Üçüncü
eseri, Darekrutyun (Vakayiname) adı altında, 1800-1802
arasında yayımlanmış küçük bir yıllıktır. Dördüncü eseri, 1803-1820
arasında neşredilen Yeganak Püzantyan (Bizans Mevsimi)
adlı yıllıktır.

1817 yıllığında bulunan, "On Sekizinci Yüzyılın Muhtasar İstanbul
Tarihi Kronolojisi" (s. 83-90), Kevork Pamukciyan tarafından
Türkçeye çevrilerek, Tarih ve Edebiyat Mecmuası'nın Haziran
1979 sayısında yayımlanmıştır (s. 44-49). 1820 yıllığında bulunan,
Galata Kulesi hakkındaki yazı da (s.190-194) tarafımızdan
Türkçeye çevrilerek, Tarih ve Toplum dergisinin Mart 1987
sayısında sunulmuştur (s. 142-144).

Aşkharhakrutyun Çoritz Masantz Aşkharbi (Dünyanın Dört
Kısmının Coğrafyası) adlı eserinin ikinci bölümü, Avrupa'ya ayrılmıştır.
Bu bölümün beşinci cildi ise tamamen İstanbul'u ele almaktadır
(1804). Bu eserin ilk sayfalarında Osmanlı Devleti'nin yapısı
hakkında genel bilgiler bulunur. Bu bölüm de Hovannes Bogosyan
tarafından günümüz Türkçesine çevrilip Hayat Tarih Mecmuası'nda
yayınlanmıştır. (1965, sayı 1-10). İstanbul'a ait ikinci kısmı
ise bu tarihten de önce, daha 1956'da Hrand Der-Andreasyan'ın
çevirisi ile birlikte, 18. Asırda İstanbul adıyla yayımlanmıştır
.

İnciciyan'ın bir başka eseri de Coğrafya'nın Avrupa
kısmının altıncı cildidir (1804). Bu eserde Osmanlı Devleti'nin
coğrafyası ele alınır. Bulgaristan'ın merkezi Sofya'dan başlayıp
Marmara Denizi'ndeki adalarda sona erer.

Coğrafya'nın
Asya'yı anlatan bölümünün birinci cildi de Doğu ve Güney Anadolu'dan
bahseder. Isdorakrutyun Hin Hayasdanyaytz (Eski Ermenistan'ın
Tasviri) adını taşır (2 c., 1822). Dokuzuncu eseri 8 ciltlik Tarabadum'dur
(Asrın Tarihi). Bu eser 18. yüzyılın ikinci yarısını tasvir eder.
Bu eser genel olarak bir harpler tarihi olarak değerlendirilebilir.
Osmanlı ve Avrupa devletlerinin yaptıkları harpler genel çizgileriyle
anlatılır. İstanbul'da vuku bulan olaylar hakkında da bilgi mevcuttur.
İnciciyan'ın bilinen son eseri ise 1835'te basılan Hınakbosutyun
Aşkharhakrakan Hayasdanyaytz Aşkbarbi (Ermenistan'ın Coğrafi
Arkeolojisi) adlı üç ciltlik çalışmasıdır.

(Kevork Pamukciyan'ın sunuş yazısından özetlenmiştir)
Diğer
yazılar için tıklayın