
Avrupa
Birliği (AB) Genel Sekreterliği'nce hazırlanan, Adalet Bakanlığı'nca
son şekli verilen AB'ye uyum sürecinde çeşitli yasalarda değişiklik
yapan teklif, 1 Ağustos 2002'de TBMM'de ele alındı. 22 saatlik bir
maratonun ardından TBMM'de kabul edilen yasanın metnini bölümler
halinde "haklarımız" hanesine kaydediyoruz:

Çeşitli
Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
Madde 1.- A) Savaş ve çok yakın savaş tehdidi hâllerinde
işlenmiş suçlar için öngörülen idam cezaları hariç olmak üzere,
1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanunu, 7.1.1932 tarihli
ve 1918 sayılı Kaçakçılığın Men ve Takibine Dair Kanun ile 31.8.1956
tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununda yer alan idam cezaları müebbet
ağır hapis cezasına dönüştürülmüştür.

Şu
kadar ki,

a) Türk Ceza Kanununun 47, 50, 51, 55, 58, 59, 61, 62, 64, 65, 66,
102, 112, 451, 452, 462 ve 463 üncü maddeleri ile 7.11.1979 tarihli
ve 2253 sayılı Çocuk Mahkemelerinin Kuruluşu, Görev ve Yargılama
Usulleri Hakkında Kanunun 12 nci maddesinin idam cezasına ilişkin
hükümleri,
b) Türk Ceza Kanununun 17 nci maddesi ile 13.7.1965 tarihli ve 647
sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanunun 19 ve Ek 2 nci maddelerinin
Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından ölüm cezalarının yerine
getirilmemesine karar verilenlere ilişkin hükümleri saklıdır.

B)
Bu Kanun hükümlerine göre idam cezaları müebbet ağır hapis cezasına
dönüştürülenler hakkında Türk Ceza Kanununun 70, 73 ve 82 nci maddelerinde
öngörülen süreler iki kat, terör suçluları hakkında üç kat olarak
uygulanır.

Bu Kanun hükümlerine göre idam cezaları müebbet ağır hapis cezasına
dönüştürülen terör suçluları hakkında Cezaların İnfazı Hakkında
Kanun ile 12.4.1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun
şartla salıverilmeye ilişkin hükümleri uygulanmaz. Bunlar hakkında
müebbet ağır hapis cezası ölünceye kadar devam eder.

Madde 2.- A) Türk Ceza Kanununun 159'uncu maddesine aşağıdaki
fıkra eklenmiştir. "Birinci fıkrada sayılan organları veya kurumları
tahkir ve tezyif kastı bulunmaksızın, sadece eleştirmek maksadıyla
yapılan yazılı, sözlü veya görüntülü düşünce açıklamaları cezayı
gerektirmez."

B)
Türk Ceza Kanununun 201'inci maddesinden sonra gelmek üzere aşağıdaki
201/a ve 201/b maddeleri eklenmiştir.

"Madde 201/a.- Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak maddî
menfaat elde etmek maksadıyla, yabancı bir devlet tâbiiyetinde bulunan
veya vatansız olan veya Türkiyede sürekli olarak oturmasına yetkili
mercilerce izin verilmemiş bulunan kimselerin Türkiyeye yasal olmayan
yollardan girmelerini veya ülkede kalmalarını, bu kişilerin veya
Türk vatandaşlarının yasal olmayan yollardan ülke dışına çıkmalarını
sağlamaya göçmen kaçakçılığı denilir.

Göçmen
kaçakçılığı suçunun faillerine veya böyle bir suça iştirak etmeksizin,
daha önce ülkeye sokulmuş veya girmiş kaçak göçmenleri, maddî menfaat
elde etmek maksadıyla, yasal olmayan yollarla ülkeden çıkaranlara,
yasal koşullara uymaksızın ülkede kalmalarını olanaklı kılanlara,
bu maksatla sahte kimlik veya seyahat belgelerini hazırlayanlara
veya temin edenlere ya da bu suçlara teşebbüs edenlere, fiilleri
başka bir suç oluştursa bile ayrıca iki yıldan beş yıla kadar ağır
hapis ve bir milyar liradan az olmamak üzere ağır para cezası verilir;
suçun işlenmesinde kullanılan taşıtlar ve bu fiil nedeniyle elde
edilen maddî menfaatler müsadere edilir.

Yukarıdaki
fıkralarda yazılı olan suçlar, kaçak göçmenlerin yaşamlarını veya
vücut bütünlüklerini tehlikeye soktuğu veya insanlık dışı veya onur
kırıcı muamele biçimlerine tâbi kılınmalarına neden olduğu hâllerde
faillere verilecek cezalar, yarısı oranında; ölüm meydana gelmiş
ise bir kat artırılarak hükmolunur.

Yukarıdaki
fıkralarda yazılı suçlar örgütlü olarak işlendiğinde faillere verilecek
cezalar bir kat artırılarak hükmolunur.

Madde
201/b.-
Zorla çalıştırmak veya hizmet ettirmek, esarete veya benzeri uygulamalara
tâbi kılmak, vücut organlarının verilmesini sağlamak maksadıyla,
tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak,
kandırmak veya kişiler üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliklerinden
yararlanarak rızalarını elde etmek suretiyle kişileri tedarik eden,
kaçıran, bir yerden başka bir yere götüren veya sevk eden, barındıran
kimseye beş yıldan on yıla kadar ağır hapis ve bir milyar liradan
az olmamak üzere ağır para cezası verilir.

Birinci
fıkrada belirtilen amaçlarla girişilen ve suçu oluşturan eylemler
var olduğu takdirde, mağdurun rızası yok sayılır.

Onsekiz
yaşını doldurmamış çocukların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla
tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri
veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hâllerinde suça ait araç
fiillerden hiçbirisine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada
belirtilen cezalar verilir.

Yukarıdaki
fıkralarda yazılı suçlar örgütlü olarak işlendiği takdirde faillere
verilecek cezalar bir kat artırılarak hükmolunur."

Madde
3.- A) 6.10.1983 tarihli ve 2908 sayılı Dernekler Kanununun
yürürlükten kaldırılmış olan 11 inci maddesi, kenar başlığı ile
birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

"Türkiyede
kurulan derneklerin yurt dışındaki faaliyetleri

Madde 11.- Uluslararası alanda işbirliği yapılmasında yarar görülen
hâllerde; uluslararası faaliyette bulunma amacını güden derneklerin
kurulması, bu derneklerin yurt dışında şube açması, yurt dışındaki
benzer amaçlı dernek veya kuruluşlara üye olması veya bunlarla işbirliği
yapması veya yurt dışında faaliyette bulunması, Dışişleri Bakanlığı'nın
görüşü alınmak suretiyle, İçişleri Bakanlığının önerisi üzerine
Bakanlar Kurulu'nun iznine bağlıdır.

Yurt
dışındaki bir dernek ve kuruluşa üye olmak ya da bunlarla işbirliğinde
bulunmak isteyen dernek veya üst kuruluş, bu dernek veya kuruluşun
statüsünün Türkçeye çevrilmiş noterden onaylı iki örneğini İçişleri
Bakanlığına vermekle yükümlüdür.

Türkiye'deki
derneklerin üye olduğu veya işbirliği yaptığı yabancı dernek veya
kuruluşların kanunlarımıza ve millî menfaatlerimize aykırı faaliyetlerde
bulunması hâlinde, Türkiyede kurulmuş derneğin, bu yabancı dernek
veya kuruluşlarla olan ilişkilerine Dışişleri Bakanlığının görüşü
alınmak suretiyle, İçişleri Bakanlığının önerisi üzerine Bakanlar
Kurulu kararıyla son verilir."

B)
Dernekler Kanununun yürürlükten kaldırılmış olan 12 nci maddesi,
kenar başlığı ile birlikte aşağıdaki şekilde yeniden düzenlenmiştir.

"Yurt
dışında kurulan derneklerin Türkiyedeki faaliyetleri

Madde
12.- Yurt dışında kurulan derneklerin, uluslararası alanda işbirliği
yapılmasında yarar görülen hâllerde ve karşılıklı olmak koşuluyla,
kültürel, ekonomik, teknik, sportif ve bilimsel konularda bilgi
veya teknolojilerinden yararlanılmak üzere; Türkiyede şube açmalarına,
Türkiyede kurulmuş bulunan derneklere üye olmalarına veya bunlarla
işbirliği yapmalarına, Türkiyede faaliyette bulunmalarına, Dışişleri
Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle, İçişleri Bakanlığının önerisi
üzerine Bakanlar Kurulunca izin verilebilir.

Yukarıdaki
fıkrada sözü edilen derneklerin, kanunlarımıza veya millî menfaatlerimize
aykırı faaliyetlerde bulunması hâlinde, verilen iznin geri alınmasına
Dışişleri Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle, İçişleri Bakanlığının
önerisi üzerine Bakanlar Kurulunca karar verilir." 
C)
Dernekler Kanununun 15 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkraları
aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

"İçişleri
Bakanlığınca Dernekler Daire Başkanlığında ve illerde valilikler
bünyesinde derneklerin kaydolunacağı Dernekler Kütüğü tesis olunur.
Dernekler Daire Başkanlığındaki Dernekler Kütüğüne bütün konfederasyon,
federasyon ve dernekler ile şubeleri ve merkezleri yurt dışında
bulunan derneklerin Türkiyede açılmış şubeleri kaydolunur."
|