
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu 20 Kasım 1989 tarihinde "Çocuk
Hakları Sözleşmesi"ni kabul etti. Bu vesile ile, her yıl 20 Kasım,
Çocuk Hakları Günü olarak kutlanmakta ve bu önemli konuya
kamunun dikkati çekilmekte. Türkiye Cumhuriyeti ise, "Çocuk Hakları
Sözleşmesi"ni 14 Eylül 1990 tarihinde imzaladı ve bu sözleşme 09
Aralık 1994'de TBMM tarafından onaylandı. Çocuk Hakları Sözleşmesi,
18 yaşına kadar olan insanları çocuk olarak niteler ve onların,
Yaşama, Korunma, Gelişme ve Katılım haklarını güvence
altına alır. Sözleşme, özel ilgi ve özel eğitim gerektiren (özürlü,
suça itilmiş, savaş mağduru, sokakta yaşayan ve sokakta çalışan)
çocuklar için özel düzenlemeler ve hükümler öngörmektedir. Bugüne
kadar yapılmış olan çocuklara ilişkin sözleşmelerden farklı olarak
bu sözleşme, çocukların yalnızca yaşama, korunma, gelişmesini değil
katılımlarını, yani kendi haklarında kararlar verme ve kişiliklerini
geliştirme, toplumsal örgütlenmelerde kendilerini ifade etme haklarını
da tanımıştır. Sitemizde, Çocuk Hakları
Sözleşmesi'nin tüm maddelerini bulabilirsiniz.

Çocuk
Vakfı'nın Hakları Çalınmış Çocuklar Raporu
"Çocuk Vakfı'nın hazırladığı Hakları Çalınmış Çocuklar Raporu,
ürpertici ve son derece ilginç sonuçları gözler önüne seriyor. Rapora
göre dünyada 600 milyon çocuk yoksul. Gelişmekte olan ülkelerde,
yaşları 5 ile 14 arasında olan iki yüz milyon çocuk mutlak yoksulluk
düzeyinin altında bulunuyor. Yoksulluk içinde büyüyen çocuk
sayısında son 10 yıl içinde artış gözlendi. 5 ile 11 yaşları
arasında 65 milyon çocuk tehlikeli ortamlarda çalışıyor. Çocuk
Vakfı'nın hazırladığı 2001 Hakları Çalınmış Çocuklar Raporu,
bu ve bunun gibi birçok çarpıcı gerçeği vurguluyor.

Dünya Çocuk Hakları Günü çerçevesinde hazırlanan rapor, Çocuk
Hakları Okulu'nun, Çocuk Vakfı Sayısal Çocuk Uyarı Raporu, Dünya
Nüfus Teşkilatı, Dünya Sağlık Teşkilatı, İstanbul Çocuk Raporu,
Türkiye İnsani Gelişme Raporu/1998, Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması,
Türkiye Çocuk Bilgi Merkezi, UNICEF ve UNESCO verilerini esas alarak
hazırlanmış. Rapor'dan bazı önermeler şöyle: Toplam nüfusu 6 milyar
300 milyon olarak kabul edilen dünyada, 0-18 yaş arası çocuk nüfusu
3 milyar 50 milyon. Dünya doğum ortalaması yüzde 2.5. Hamilelik
ve doğumdaki yetersiz koşullar nedeniyle her yıl 600 bin anne hayatını
kaybediyor. Her yüz çocuktan 8'i beş yaşına varmadan ölüyor.

600 milyon çocuk yoksul. Birleşmiş Milletler'in (BM) ulaşabildiği
aç insan sayısı 95 milyon. Gelişmekte olan ülkelerde yaşları
5 ile 14 arasında olan 200 milyon çocuk mutlak yoksulluk düzeyinin
altında. Yoksulluk içinde büyüyen çocuk sayısında son 10 yıl
içinde artış gözlendi. 275 milyon çocuk işçi var;
yaşları 5 ile 11 arasında değişen 65 milyon çocuk tehlikeli ortamlarda
çalışıyor.

Afrika kıtasındaki çocukların yüzde 41'i ekonomik aktivitenin içinde
yer alıyor. 10 yaşında olgunlaşan, 20 yaşında yaşlanan, 30 yaşında
ölen yaklaşık her yıl 2 milyon çocuk 'seks pazarı'na sokuluyor.
Dünya genelinde çocukların ancak yüzde 71'i temiz su içebiliyor.
Okul çağında bulunan 135 milyon çocuk okuma - yazma bilmiyor.
Okula gitmeyenlerin yüzde 60'ı kız çocuğu. Gelişmiş ülkelerdeki
çocukların ise yüzde 98'i okula kayıtlı. Dünyada eğitim harcamalarına
7 milyar dolar harcanırken savunma harcamalarına 781
milyar dolar harcanıyor. Son beş yılda savaş ve terör yüzünden
60 milyon insan etkilendi. 7 - 14 yaşları arasında 300 bin çocuk
aktif olarak savaş ve silahlı çatışmalara katılıyor.

Türkiye'de Çocuklar
0 - 18 yaş nüfusu 27 milyon. 5 yaş altı nüfusu 7 milyon. Yıllık
ortalama nüfus artış hızı 1.9 ve hane halkı ortalaması ise 4.3.
Bebek ölüm oranı binde 37'dir. Doğurganlık oranı doğuda yüzde
4.2, batıda ise yüzde 2. Bin bebek başına düşen canlı doğumda, doğuda
oran binde 62, batıda ise binde 33.

Türkiye'de toplam doğurganlığın yüzde 11'i 15 - 19 yaş grubunda
gerçekleşiyor. Türkiye'de çocuk annelerin oranı da yüksek. 12 -
14 yaş arası evli olan kız çocuklarının sayısı 10.484. 15 - 19 yaş
grubunda evli olanların sayıları ise 463 bin 481.

Türkiye'de Çocuk Sağlığı
Türkiye çocuk sağlığı alanında ulusal hedeflere ulaşamamaktadır.
Bağışıklama, bebek ve anne ölüm hızı yanında, malnütrisyon açısından
standartlarını Türkiye iyileştirmiştir; fakat bu standartlar istenilen
düzeyin altındadır. Hiç aşı olmayan çocuk sayısı yüzde 4'tür. 12
- 23 aylık bebeklerin ise yalnızca yüzde 41'i aşılıdır. Türkiye'de
her üç çocuktan biri sağlıklı beslenemediği için gelişme ve büyüme
bozukluğu içindedir.

Türkiye genelinde sağlıklı tuvaleti olmayan hane halkı yüzdesi 31'dir.
Sağlıklı içme suyu olmayan hane halkı yüzdesi ise 26'dır.

7 - 13 yaş arası okula kayıtlı olmayan kız çocuk yüzdesi 31,
erkek çocuk yüzdesi ise 21'dir. Türkiye'nin okullaşma oranı ilkokul
yüzde 90, orta ve dengi okul yüzde 64, lise ve dengi okul yüzde
50, yüksek okul yüzde 18'dir. Okullaşma oranlarında önemli bölgesel
farklılıklar söz konusudur.

4 - 18 yaşları arasındaki çocuk nüfusu içinde 1 milyon 100 bin özürlü
çocuk bulunuyor. 45 bin görme, 130 bin işitme, 500 bin zihinsel,
300 bin hareket engelleri olan özürlü çocuklar için verilen eğitim
ise yetersizdir. Özürlü çocukların okullaşma oranları yüzde 2 civarındadır.
Özel eğitim dahil ilköğretimden yararlanan özürlü çocuk sayısı 28
bindir.

Türkiye'de Çalışan Çocuklar
Türkiye'de 6 - 18 yaş grubundaki çalışan çocuk sayısı 6 milyon
sınırına dayanmıştır. Çalışan çocukların ise yüzde 30'u okula
gitmiyor. Sokakta çalışan çocuk sayısında son 5 yılda artış olduğu
gözlenmiştir. Türkiye genelinde sokak çocuklarının sayısının 6 bin
olduğu tahmin ediliyor.

Türkiye'de koruma altındaki çocuk sayısı 16 bin 595.
Çocuğa karşı işlenen suçlarda son 5 yıldaki artış yanında çocukların
işlediği suçlarda da artış olmuştur.

Türkiye'de çocuk ihmali ve istismarı giderek yaygınlaşıyor.
Çocuk istismarının en yüksek oranını psikolojik ve fiziksel istismar
türleri oluşturuyor. Örselenen, cinsel tacize ve şiddete maruz kalan
çocuklara yönelik hak ihlallerinin izlenmesi yapılamadığı gibi çocuk
istismarına yönelik projelerin uygulanmasına da başlanamıyor. Çocuklar
reklâm, müzik ve gösteri dünyasında yoğun bir şekilde tecimsel yaklaşımlarla
istismar ediliyor.

İstanbul'da çocuklar
İstanbul'un 0 - 18 yaş nüfusu 4 milyon 260 bin. Nüfusun en yüksek
oranını 10 - 19 yaş grubu oluşturuyor. Nüfus artış hızı 4.48 . İstanbul'da
her yıl 153 bin bebek doğuyor. Bebek ölüm oranı binde 27
ile Türkiye ortalamasından iyi durumda. Gecekondu bölgelerindeki
bebek ölüm sayısı Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleriyle benzerlikler
gösteriyor.

15 - 19 yaş arası evli olan adölesan annelik yüzdesi, Türkiye ortalamasının
altında. İlk öğretimde dersliğe düşen öğrenci ortalaması 65, liselerdeyse
bu sayı 41. İlköğretim ve liselerdeki toplam öğrenci sayısı 1 milyon
800 bin civarında. Kız çocukların %21.6'sı, erkek çocukların ise
18.6'sı okula kayıtlı değil.

Tespit edilmiş özürlü çocuk sayısı 420 bin. 2000 - 2001 eğitim -
öğretim yılında 3028 özürlü öğrenci özel eğitim okullarında öğrenim
görmüştür. Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu'nun (SHÇEK) yetiştirme
yurtlarında koruma altına alınmış çocuk sayısı 1369. İstanbul'da
kimseli - kimsesiz korunmaya muhtaç çocuk sayısı 300 bin.
Sokakta çalışan çocuk sayısı, son üç yılda hızla artmayı sürdürüyor.
Mevsimlere göre değişmekle birlikte sokak çocuğu sayısı 650 civarında.

İstanbul'da
resmi, gayri resmi olarak bin mülteci ve sığınmacı bebek ve çocuk
yaşıyor."

Minidev,
tüm dünya çocuklarına mutlu, sağlıklı, adil ve barış içinde bir
yaşam diler.
|