Güncelleme: 18. 08. 2007

GLK Editörü'nden...

Nasıl?

Gey lezbiyen kültürü üzerine düzenli yazı yazacağımı düşündüğümde aklıma gelen soru böyle bir kültürün varlığından nasıl bahsedilebileceği oldu.
'Nasıl' anahtar kelimeydi; birbirinden çok farklı toplumsal,
ekonomik ve politik yaşantılardan gelen eşcinsellerin beraber olmasa da belirli noktalarda kesişen ortak bir yaşamı/kültürü var mıydı?
Cinsel yönelimi nedeniyle tanışıklığı olan iki eşcinsel ortak bir kültürün hem öznesi hem de paylaşıcısı nasıl olabilirdi?
Örneğin iyi bir eğitimi ve işi olan, ailesine ve sosyal ortamında
açık biriyle daha zor koşullarda yaşayan yönelimini gizlemek zorunda kalan bir eşcinsel, sırf cinsel yönelimleri dolayısıyla tesadüfen bir kafede, bir barda, bir klüpte karşılaşsa
ne kadar yakınlaşabilir, neler konuşabilir,
nasıl ortak bir kültürü yaşa(tabili)rdi?

Kürşat Kahramanoğlu'nun bir sene önce
Lambdaistanbul'un düzenlediği 'Dünya'da Eşcinsel Hareket' başlıklı sohbetinde saptadığı çok özel bir nokta vardı.
Aslında uzun süre tartışılan bir sorunun ince bir çözümlemesiydi. Avrupa'daki bazı örneklerden farklı olarak Türkiye'de, özellikle İstanbul gibi büyükşehirlerde açık bir eşcinsel kültürün olamaması EBT(eşcinsel, biseksüel, trans) özgürlük hareketinin sırtını dayayabileceği güçlü bir kitlenin olmamasına neden oluyor, dolayısıyla zaten gönüllü sayısı çeşitli nedenlerle kısıtlı olan örgütlerin, derneklerin işini zorlaştırıyor.
Zira bu örgütler ve dernekler hem bir 'gaylife'ı oluşturmaya çalışırken hem de demokratik özgürleşme adımları atmaya çalışıyor.

Böyle bir bağlamda nasıl sorusunun önemi ve bir cevabı ortaya çıkıyor: Gey lezbiyen kültürü ister istemez, içinde yaşadığımız dünyada salt cinsel yönelimi aşan politik bir zemine oturuyor...

Gey Lezbiyen Kültürü'nde amacımız, eşcinsellerin kişisel ve toplumsal mücadelelerini, ortak bir kültürü 'tüketim demokrasisini' aşarak nasıl oluşturduklarını, paylaştıklarını demokratik bir platformda dilimiz, kalemimiz yettiğince tartışmak olacaktır.

Önal DEMİRCİ

Diğer yazıları için tıklayın