
GLK
Editörü'nden... Güncelleme:
09.01.2002

IFİSTANBUL: Herkesin Festivali Kendine

1995
yılının Eylül ayında İstanbul'da, esas çatısını film gösterimlerinin
oluşturduğu, panel ve söyleşilerle desteklenen gey-lezbiyen kültürü
temalı bir dizi etkinlik gerçekleştirilecekti. Hatta o zamanın Yeni
Yüzyıl gazetesi arka sayfasının tamamını buna ayırmış ve benim koyduğum
başlığın aynısını koymuştu: "Herkesin festivali kendine".
O zamanki film gösterimleri ve etkinlikler valilik tarafından yasaklandı,
toplumun ahlâk yapısı bozulma tehlikesinden kurtarıldı. Ama
İstanbul'un güzide eşcinsel topluluğu Lambdaİstanbul devletten
izin alarak uluorta bir eşcinsel etkinliği yapamayacağını anladı
ve o günden beri de bu büyüklükte yasal bir etkinlik girişiminde
bulunulmadı.

Kısacası içimizde kalan bir ukteydi o etkinlikler. Film gösterimleri
videodan yapılacak olsa bile bir gey-lezbiyen filmleri festivalinin
temelleri atılıyor olacaktı. Londra'nın, Paris'in, New York'un ve
San Francisco'nun gey-lezbiyen filmleri festivalleri pek meşhur
ve en az öteki film festivalleri kadar ciddiye alınıyorlar. Biz
ise yıllarca Uluslararası İstanbul Film Festivali'nden gösterilen
üç beş gey-lezbiyen filmiyle yetindik. Aslında haksızlık etmemek
lazım, her yıl hatırı sayılır miktarda bu tür filmler geliyor festivale.

Festival deyince heyecanlandım birden. Bir başkadır festival
havası, programlar çıkar çıkmaz koşar alınır, filmler işaretlenir
ve rezervasyonların başlayacağı gün işi olmayan bir arkadaş sabahın
sekizinde İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın kapısına yollanır.
Her yıl mutlaka bir tane "en popüler gey filmi" vardır. Ona
mutlaka rezervasyon yaptırılır, rezervasyon yaptırılamamışsa o gün
bilet bulmak için çırpınılır. Ayrıca bu filme en az yirmi dakika
önceden gidilir.

Çünkü dört beş yıldır festival filmlerinde ara verilmiyor. Ama İstanbul'un
tüm gey camiası bu filme gelmiş olacağından, ortalıkta gözükmek,
ayrıca kim gelmiş kim gelmemiş bir kolaçan etmek gerekir. Bu tür
filmlerin oynadığı sinemaların fuayesi gey bar gibidir. Tek
fark buralar aydınlıktır ve insanlar güzel güzel konuşup
birbirlerine "aa bak şu da gelmiş" diye bilindik şahsiyetleri rahatça
gösterebilir.

Yazıdaki gelişen samimi havaya sığınarak, birkaç yıl önce festivalin
"en popüler gey filmi"nde, ünlü ve orta yaşı çoktan geçmiş bir sanatçımızın,
fuayede, 18-19 yaşlarındaki bir arkadaşıma, "Çıkışta beni mutlaka
gör güzelim, senden çok hoşlandım" dediğini aktarmak istiyorum.
O fuayelerde kimbilir başka neler oluyor. Fena mı, bütün sanattan
anlayan geyler bir araya toplanıyor ve tanışma imkanı buluyor.

Kaptırdım gidiyorum. Benim esas konum başlıkta da adı geçen IFİSTANBUL.
1. Uluslararası AFM Bağımsız Filmler Festivali. Otobüs duraklarında,
reklam panolarında görmüşünüzdür afişleri. Görmemek mümkün mü? Rengarenk
gökkuşağı bayrakları sarmış her yanı! Ne!!! Gökkuşağı
bayrağı mı? Yoksa bu bir gey film festivali mi? Hayır, henüz
değil. IFİSTANBUL'un afişlerindeki renkler eşcinsellerin
simgesi gökkuşağı bayrağı değil, lütfen karıştırmayın. Eşcinsel
bayrağının altıncı rengi mor, ama IFİSTANBUL'un öyle
değil... Pembe! Yani siz de öküz altında buzağı arıyorsunuz.

Aslında küçük bir buzağı var. Festival altı bölümden oluşuyor
ve bunlardan bir tanesi de Gökkuşağı Filmleri. Yani Gey-Lezbiyen
temalı filmler. Bu haftaki sinema köşemizde bu filmler hakkında
bilgi veriyoruz. Zaten www.ifİstanbul.com
adresinden de çok çok daha geniş bilgilere ulaşmanız mümkün. Benim
Kıyakçı ve Cinsiyetlerin Karışıklığı'nı izleme şansım
oldu ve kaçırmayın diyorum. Çünkü bu filmleri ne cnbc-e gösterir
ne de vizyona girerler. Aslında bağımsız filmlerin tümü için
geçerli bu. 9 ocak'a kadar biletler Biletix'de indirimli.
Reklam olucak ama gidin alın, ben sizin iyiliğiniz için söylüyorum,
üç beş kuruş kârlı çıkarsınız.

Şimdi
yedi tane film var ama Gökkuşağı bölümünde olmayan ama orasına
burasına eşcinsellik bulaşmış başka filmler de var. Bunları kısa
zamanda ortaya çıkaracağım merak etmeyin. Festivale kadar hepsini
yazacağım, gizli saklı kalmayacak. Hoş, IFİSTANBUL web sitesine
bi baksanız hepsini göreceksiniz aslında...

Şimdi ben, hangi filmin hangi seansına gitsem, hangisi daha kalabalık
olur, hangi filme ne giysem, bunları düşünüyorum. Festival organizasyonu
ciddi bir iştir, bir seyirci için yani. IFİSTANBUL her şeyi
düşünmüş, 26 Ocak Cumartesi akşamına bir Gökkuşağı Partisi bile
koymuş. Partiyi Lambdaİstanbul eski Club 20'de (yeni
adıyla Club 2C'de) düzenliyor. Programa da o gece bütün güzel
fimleri koymuşlar. Fluffer (Kıyakçı) festivalin gözdesi ve
o gece o var meselâ. Ben şu programı iyice bir gözden geçireyim
de...

IFİSTANBUL
başlayana kadar buralardan bilgi vermeye devam edeceğim. Hatta bakarsınız
sürpriz yapar bazı filmlere bilet bile veririz!

Neşeli
kalın.

Uğur
Alper

Diğer yazıları için tıklayın
|