
GLK
Editörü'nden... Güncelleme:
25.12.2001

Ne Var Ne Yok

Geçmiş
bayramınızı en içten dileklerimle kutlar, Noel'inizi kutlamak için
ise küçüklerin gözlerinden, büyüklerin ellerinden,
yakışıklıların dudaklarından öperim. Minidev'de yazmaya
başlayalıdan beri ilk kez geçen hafta bir editör yazısı yazamadım.
İnanır mısınız, unuttum! Tabii update gününün bayrama denk gelmesiyle
de alâkası var bu aksamanın. Ama editör yazısı olmadan da
oluyormuş dedirtmeden bu haftayı mutlaka yazmak lazım diye
geçirdim içimden. Aslında bu yazılarla ilgili o kadar az feedback
alıyorum ki birileri okuyor mu okumuyor mu bazen şüpheye
düşüyorum. Yakın zamanda bu yazıları kitap yapma gibi bir düşüncem
olduğu için de kendi kendimi yazmaya güdülüyorum. Bu arada resmimi
de koydum artık köşeme. Ancak tasarımcı arkadaşım biraz oynadı resmimle.
Emin olun bana ancak böyle katlanırdınız.

Geçtiğimiz Cumartesi, henüz açılmamış Club 2C'de yani, 20'de
büyük bir parti vardı. Altı aydır çıkamayan KAOS GL dergisi
için para toplamak üzere bir parti organizasyonu yapıldı. Ceylan
Çaplı'nın mekanı karşılıksız vermesi büyük bir jestti. Bu arada
destek vermek için katılan Perihan Mağden, Yıldırım Türker, Fatih
Özgüven, Ayşe Düzkan, Nedim Saban'ı orada görmek müthiş bir
keyifti. KAOS'un maddi kaosunu aşacak kadar bir para toplandı.
Bunun ardından yeni yılda bir de uzun soluklu bir tanıtım kampanyası
başlayacak. Elde avuçta bir dergimiz var, onu da hayatta tutmak
için gereken her şeyi yapıyoruz.

Hani yazının başlığını ne var ne yok koyduk ya, havadan sudan
gideyim diyorum. Bugünlerde kafamı en meşgul eden sorun, yılbaşı
sorunsalı. Nerede geçireceğim, ne yapacağım, evde mi olacağım,
dışarı mı çıkacağım gibi bin tane soru var. Aslında ben evde arkadaşlarla,
dostlarla başbaşa diz dize göz göze bir yılbaşı akşamı geçirsem
diyorum ama henüz kesinleşen bir şey yok. Aslında bakıyorum da artık
bu tip günler anlamını yitirmeye başladı benim için. Her
yıl aynı şey aynı şey...

Nette chat odaları dışında eğlencelik bir şeyler olmaması
sizin de canınızı sıkıyor mu? Benim sıkıyordu ama bir site keşfettim,
evlere şenlik. Aslında daha önce yapılmış örnekleri varmış ve neredeyse
tanıdığım herkes o tür bir yerlere üyeymiş ama ben işte çömez
modunda yeni keşfettim. www.yorumz.com
adındaki bu siteye bir girin. Üye olmak için başvurun, muhtemelen
hemen kabul edilirsiniz. Ondan sonra sitede daha önce açılmış başlıklar
ya da kendi açacağınız yeni başlıklar hakkında yorum girebiliyorsunuz
ve bunu tüm site ziyaretçileri okuyabiliyor. Hem bilmediğiniz şeyleri
öğrenebiliyorsunuz, hem de kendi bildiklerinizi başkalarıyla paylaşma
şansını yakalıyorsunuz. Bir de şu var ki, yaptığınız yorumlar
üzerine başkalarının yorumlarını görmek de çok geliştirici
bir şey. Zaman zaman tartışma ortamı bile doğuyor mesajlaşmalarla.

Ben www.yorumz.com
sitesinde eşcinsellikle ilgili bir sürü başlık açtım
ve insanların bu konudaki yorumlarını sıkı sıkıya takip ediyorum.
Olumlu şeyler çıkarken homofobik tepkiler de almıyor değilim hani.
Ama bu da toplum profili hakkında bize pek güzel bilgi veriyor.
Onun dışında gerçekten düzeyli ve kafası çalışan bir yorumcu topluluğu
var yorumz'un. Üye olmasanız bile tüm yorumları gülümseyerek
ve hmm'layarak okuyacağınızdan eminim.

Yazı bu noktada "daha daha nasılsınız" diyerek ilerlemek durumunda.
Çünkü yağmurlu hava ve şu anda TV'de dönen Aydın klibi
dışında hakkında konuşulacak pek bir şey yok. Artık chat cinayetleri
gündem forever oldu, kriz hayatımızın bir parçası oldu, "Arjantin
gibi mi olucaz" sorusu son bi hafta içinde bin kez soruldu.

Hayatınızda
yeni bir şeylerin eksikliğini hissediyor musunuz? Ben hissediyorum.
Neyse, şu havalar biraz düzelsin de aşık olayım bari.

Neşeli
kalın.

Uğur
Alper

Diğer yazıları için tıklayın
|