



Ana
Sayfa
Demokrasi
Dikkat Çekenler
Önce Demokrasi
AB Yolunda
Haklarımız
Savaşa Hayır
Sivil Toplum
Sivil Anayasa
Minidev'in Amacı
Kültür
K Dergisi
Kültür-Sanat
Çevre
Gey-Lezbiyen Kültürü
L.G.B.T.T Yazıları
Alternatif Tıp
Başucu Yazıları
Cinsel Yaşam
Doğan Cüceloğlu İle İletişim Dünyası
Farklı Renkler, Farklı Kültürler
Süryani Kültürü
Yahudi Kültürü
Ermeni Kültürü
Rum Kültürü
Diğer
Minidev'de yazmak ister misiniz?
Reklamlarınız İçin
İletişim
YAZARLAR |


CY
Editörü'nden Güncelleme:
28.12.2001
Penis
denetlenebilir mi?

Erkek
cinsel organı penis bu kadar önemsenmesine rağmen, hakkında belki
de en fazla yanlış şey bilinen organlardan biridir. Penis üreme
ve idrar kanallarının dışa açıldığı bir organ olduğu gibi, erkeklerin
de cinsel açıdan en duyarlı bölgesidir.

Cinsel haz organı olarak penisin iki önemli işlevi vardır. Bunların
biri bizim ereksiyon dediğimiz sertleşme işlevi, diğeri
de ejakülasyon dediğimiz boşalma işlevidir. Erkek cinsel olarak
uyarıldığında, penise kan dolar ve penis kabarır, sertleşir. Cinsel
uyarılma artarak devam ettiğinde ise iç cinsel organlarda üretilen sperm
hücrelerini taşıyan meni, penisin ortasındaki kanalda ilerleyerek, dışarı
çıkar. Bu iki işlev birbirini izleyen bir bütünlük taşısa da, birbirlerinden
çok farklıdır.

Penisin bu iki işlevi, ne kadar ve ne oranda erkeğin denetimindedir?
Erkekler istedikleri zaman penisin sertleşmesini sağlayabilir ya da engelleyebilirler
mi? Ne zaman boşalacağı erkeğin elinde midir? Penis denetlenebilir
mi?

Bu sorulara hemen herkesin vereceği yanıt farklıdır ve çoğu da
yanlıştır. Birçok kişi, sertleşmenin istemli olarak denetlenebildiğini,
ama boşalmanın kendiliğinden oluştuğunu düşünür. Oysa erkek cinsel işlevinin
fizyolojisi bize bunun tam tersinin geçerli olduğunu söyler. Sertleşme
de boşalma da birer reflekstir, her ikisinin de omurgada birer merkezi
vardır. Ancak sertleşme, gözümüzü kırpmamız gibi istemsiz
bir refleks iken, boşalma kolumuzu kaldırmamız gibi istemli,
denetlenebilir bir reflekstir.

Bu istemli denetimi sağlayan, boşalmanın omurgadaki alt
merkezinden başka, beyin kabuğunda da bir üst merkezi olmasıdır.

Erkeklerin çoğu elbette ergenlik yıllarından itibaren, penisin sertleşme
işlevini istedikleri gibi idare edemediklerini görürler. Hatta
yıllarca bunun kendi eksiklikleri olduğunu, başka, "güçlü" erkeklerin
penislerini istedikleri gibi idare ettiklerine inanmaya devam edebilirler.
Oysa penis erkeğin istediği bir anda sertleşmeyebilirken, uygunsuz
bir zamanda sertleşebilir.

Erkeklerin çoğu penisin sertleşmesini çok olumlu, sertleşmemesini de çok
olumsuz yaşar, kendini iyi hissetmesinde bu işlevin önemli yeri
vardır.

Kadınların çoğu ise, erkeklerin penis sertliğini denetleyebildiğini
düşünür. Sevişme sırasında sertleşmeyen ya da sertliğini sürdüremeyen
bir penisin, yalnızca erkeğin kadını cinsel olarak çekici bulmadığı anlamına
geldiğini sanır. Elbette erkek kadını çekici bulmadığında da penis
sertleşmeyecektir, ama bu sertleşme kaybının belki de yüz nedeninden
yalnızca biridir.

Boşalma refleksinin omurgadaki merkezine ek olarak, beyin kabuğunda bir
üst merkezi olması, erkeğin bu refleks üzerinde istemli denetim kurabilmesini
sağlar. Erkeklerin bir bölümü cinsel yaşamlarının ilk yıllarında
bu denetimi kazanırken, bazıları cinsel yaşamları boyunca denetimsiz
boşalır.

Yani boşalma denetimi cinsel deneyimle öğrenilebilen bir beceridir.

Yaşamın başka alanlarına baktığımızda, genellikle irademizle denetleyebildiğimiz,
kendimiz seçerek yaptığımız eylemler, beceriler için öğündüğümüzü
ya da utandığımızı görürüz. İlginçtir ki, penisin işlevleri söz
konusu olduğunda bunun tam tersi bir durum geçerlidir. Birçok erkek sertleşme
ile ilgili yersiz bir övünç ya da utanç duyarken, boşalma
denetimi ile ya hiç ilgilenmez ya da tersine hızlı ve/veya sık boşalmayı
güç sayar.

Cinsel eylemlerin yaşamın diğer alanlarındaki eylemlerden böyle farklı
değerlendirilmesinin en önemli nedeni ise,cinsel işlevlerin fizyolojisi
konusundaki yaygın bilgisizliktir.
Diğer
yazıları için tıklayın
|

CİNSEL
YAŞAM

CY
EDİTÖRÜ'NDEN



CİNSEL
YASALAR
YASAKLAR

SORULARINIZIN
CEVAPLARI
Yazarlar

Merih
Akalın

Zehra Akdoğan

Cengiz Aktar

Uğur Alper

Orhan Bahçıvan

Dr. Arı Balcı

Rüstem Batum

Şabo Boyacı
 
Doğan Cüceloğlu

Şuayip Dağıstanlı

Dilek Dalaklı

Önal Demirci

Tuğrul Eryılmaz

Aynur Gedik

Dr. Mehmet Gürsel

Hakan Kuyucu

Sevin Okyay

Hakan Onum

Dr. Erhan Özer

Dr. Ender Saraç

Robert Schild

Cem Şen

Aykut Tankuter

Umur Talu

Anna Turay

Metin
Yahya Üster

Aret Vartanyan

Dr. Nesrin Yetkin

Erol
Yurderi
Servisler
YENI Okurdan

Bizi desteklemek
İster misiniz?

Yardım

E-posta

Favorilerinize
Ekleyin

miniDEV'i
Tavsiye Et

İletişim

miniDEV'i
Ana Sayfanız yapın
|