



Ana
Sayfa
Demokrasi
Dikkat Çekenler
Önce Demokrasi
AB Yolunda
Haklarımız
Savaşa Hayır
Sivil Toplum
Sivil Anayasa
Minidev'in Amacı
Kültür
K Dergisi
Kültür-Sanat
Çevre
Gey-Lezbiyen Kültürü
L.G.B.T.T Yazıları
Alternatif Tıp
Başucu Yazıları
Cinsel Yaşam
Doğan Cüceloğlu İle İletişim Dünyası
Farklı Renkler, Farklı Kültürler
Süryani Kültürü
Yahudi Kültürü
Ermeni Kültürü
Rum Kültürü
Diğer
Minidev'de yazmak ister misiniz?
Reklamlarınız İçin
İletişim
YAZARLAR
|


CY
Editörü'nden
Güncelleme:
19.01.2001
Ön
Sevişme
Cinsellik, yaşamın keyifli ve önemli bir bölümü... Cinsel dürtülerimiz,
doğrudan veya dolaylı olarak, birçok seçimimizde etkili olur. Dürtülerimiz
ve seçimlerimiz sonucunda ortaya çıkan cinsel davranışlarımız, çok geniş
bir yelpaze oluşturur. Cinsel ilgi duyduğumuz birine hafif bir dokunuşun,
bazen aynı mekânda bulunmanın ya da telefonla konuşmanın bile, cinsel
uyarı ve doyuma yönelik yönleri vardır. Cinsel davranış yelpazemizin
bir ucunda dokunma, diğer ucunda sevişme ile sağlanan
doyum olduğunu söyleyebiliriz. Cinsel davranış yelpazemiz ne kadar geniş,
ne kadar zenginse, cinsellikten alabileceğimiz hazların da o kadar fazla
ve değişik olabileceğini düşünebiliriz.

Cinsel
ilişki, birbirlerine cinsel ilgi ve istek duyan iki insanın, birlikte
ürettikleri ve karşılıklı keyif aldıkları, her çeşit cinsel davranıştır.
Cinsel davranışlar bedenin çeşitli bölümleri aracılığı ile gerçekleşir.
Ama temelde insanlar beyinleriyle sevişir diyebiliriz. Bedenimize
dokunulmasından aldığımız haz, doğduğumuz andan itibaren geçerlidir.
Çocukluk ve ergenlik dönemi boyunca bunların çeşitlerini öğrenirken,
ne yazık ki toplumsal baskılar nedeniyle, cinsel haz yaratan
bazı dokunmaları engellemeyi de öğreniriz. Bu sürecin sonunda,
birçok erişkin erkek ve kadın, cinsel ilişkiyi cinsel organların
birleşmesinden ibaret algılamaya başlar. Böylece sevişmeleri cinsel
birleşme ve orgazma odaklanır, süreci değil, hedefi önemserler. Oysa,
dokunmak gibi birçok sevişme davranışı, süre sınırı olmayan bir haz
kaynağı iken, cinsel birleşme dakikalarla, orgazm ise saniyelerle sınırlı
bir haz üretebilir. Cinselliği cinsel birleşme ve orgazma indirgeyen
bu anlayış, cinsellikten alınabilecek birçok hazzın yaşanmasını da engeller.
Birçok cinsel işlev bozukluğunun ve cinsel doyumsuzlukların temelinde
bu indirgeme anlayışı yatmaktadır.

Aslında,
bu yazının başlığını oluşturan,"ön sevişme" terimi, bu yanlış
anlayışın bir yansımasıdır. Ön sevişme ile cinsel birleşme öncesinde
yapılan tüm cinsel davranışlar kastedilmekte ve asıl sevişmenin cinsel
birleşme olduğu mesajı verilerek, indirgeme anlayışı pekiştirilmektedir.
Ön sevişmeye, hep bir hazırlık dönemi, bir hedefe giden yolda yapılması
gereken zorunlu eylemler olarak bakılmaktadır. Genç çiftlerde, ön sevişmenin
daha çok kadının cinsel birleşmeye hazırlanması için gerekli olduğu
inanışı yaygındır. Çünkü genç erkeklerin cinsel açıdan uyarılması daha
hızlıdır. Cinselliğe fazla ilgi duymayan, cinsel ilişkiye eşlerinin
isteğini reddetmemek için girişen birçok kadın, ön sevişmeyi kısaltır,
sevişmeyi cinsel birleşmeden ibaret hale getirir. Uzun süreli ilişkilerde,
çiftlerin sevişmesinde cinsel birleşme nitelikleri çok değişmezken,
ön sevişme süreleri ve davranış çeşitliliği genellikle azalır. Bu da
cinsel ilişkinin monotonlaşmasına, cinsellikten alınabilecek birçok
hazzın yok olmasına yol açar. Öte yandan, eşlerden birinde veya her
ikisinde cinsel işlev bozukluğu olan, cinsel sorunları nedeniyle cinsel
birleşmenin kurulamadığı çiftlerde, sevişme uzundur, cinsel davranışlar
çeşitlidir, karşılıklı birçok cinsel haz üretirler. Ancak cinsel ilişkilerinde,
istedikleri halde cinsel birleşme olmadığı için, cinsel doyumsuzlukları
vardır. Burada hedefteki cinsel davranış, cinsel birleşme, olanaksız
olduğu için, diğer cinsel davranışların gelişebildiğini düşünebiliriz.

Oysa
iki insan arasındaki cinsel ilişki, sevişme haz yaratan cinsel
davranışlardan oluşan keyifli bir süreçtir. Dokunma, öpme,
sürtünme, fanteziler, cinsel birleşme, cinsel yanıtlarımız, orgazm,
hepsi bu sürecin ayrı hazlar üreten parçalarıdır. Bunların bazılarını
yeğleyip, hedefleyerek doyum sağlayabiliriz. Ama ihmal ettiğimiz parçaların
potansiyel hazzını da kaçırıyor olabiliriz.
Nesrin
Yetkin
|

CİNSEL
YAŞAM

CY
EDİTÖRÜ'NDEN



CİNSEL
YASALAR
YASAKLAR

SORULARINIZIN
CEVAPLARI
Yazarlar

Merih
Akalın

Zehra Akdoğan

Cengiz Aktar

Uğur Alper

Orhan Bahçıvan

Dr. Arı Balcı

Rüstem Batum

Şabo Boyacı
 
Doğan Cüceloğlu

Şuayip Dağıstanlı

Dilek Dalaklı

Önal Demirci

Tuğrul Eryılmaz

Aynur Gedik

Dr. Mehmet Gürsel

Hakan Kuyucu

Sevin Okyay

Hakan Onum

Dr. Erhan Özer

Dr. Ender Saraç

Robert Schild

Cem Şen

Aykut Tankuter

Umur Talu

Anna Turay

Metin
Yahya Üster

Aret Vartanyan

Dr. Nesrin Yetkin

Erol
Yurderi
Servisler
YENI Okurdan

Bizi desteklemek
İster misiniz?

Yardım

E-posta

Favorilerinize
Ekleyin

miniDEV'i
Tavsiye Et

İletişim

miniDEV'i
Ana Sayfanız yapın
|