



Ana
Sayfa
Demokrasi
Dikkat Çekenler
Önce Demokrasi
AB Yolunda
Haklarımız
Savaşa Hayır
Sivil Toplum
Sivil Anayasa
Minidev'in Amacı
Kültür
K Dergisi
Kültür-Sanat
Çevre
Gey-Lezbiyen Kültürü
L.G.B.T.T Yazıları
Alternatif Tıp
Başucu Yazıları
Cinsel Yaşam
Doğan Cüceloğlu İle İletişim Dünyası
Farklı Renkler, Farklı Kültürler
Süryani Kültürü
Yahudi Kültürü
Ermeni Kültürü
Rum Kültürü
Diğer
Minidev'de yazmak ister misiniz?
Reklamlarınız İçin
İletişim
YAZARLAR
|


CY
Editörü'nden
Güncelleme:
20.10.2000
Kadınların uyarılma ve orgazm sorunları-1

Cinsel işlev bozukluklarını cinsel yanıt aşamalarına uygun olarak
sınıflandırırız. Bir önceki aşamadaki bozukluk, sonraki aşamadaki yanıtı
da etkileyecektir. Cinsel isteğimiz olmadığında, cinsel etkinliğe
girişsek bile, cinsel açıdan uyarılmamız ve orgazm olmamız
zor olacaktır. Uyarılma ve orgazm bozukluklarına kadınlarda sık
rastlanır. Öte yandan, cinsel ilişkiden zevk almadığını ya da orgazm
olamadığını söyleyen kadınların çoğunda, cinsel ilişkinin süre
ve biçim özelliklerinin uyarılma ve orgazm ortaya çıkarmak için
yetersiz olduğunu görürüz. Bu kadınların bir bölümünde, cinsel ilişki
süresinin kısalması, cinsel organların doğrudan uyarılmaması
gibi, kadında uyarılma sorunu yarattığı bilinen özellikler kendi
istekleri ile oluşmuştur. Cinsel isteğimiz, cinsellikle ilgilendikçe
artabildiği gibi, yaşanan cinsellikten alınan haz arttıkça da
artacaktır. Burada haz almama ve haz yaratabilecek cinsel deneyimleri
engelleme arasında oluşan kısır döngü, cinsel sorunun hem oluşmasını
hem de sürmesini sağlamaktadır. Bu durumu aşmak için, öncelikle,
kadının yaşamda cinselliğin önemini kabul etmesi, cinsel hazzı ve uyarılmayı,
eşini memnun etmek için değil, kendisi için istemesi ve bu çabanın sorumluluğunu
alması gerekir. Unutmamalıdır ki, cinsel ilişki iki insanın birlikte
haz ürettikleri bir süreçtir. Cinsel tedavi oturumlarında da, teknik
beceriler öğretilmeden önce, bu kavramlar tartışılmaktadır.

Cinsel ilişki, eşler arasındaki genel ilişkinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Genel iletişimdeki aksaklıklar, çatışmalar cinsel ilişkinin her
boyutunu etkileyebildiği gibi, cinsel isteği, uyarılmayı ve orgazmı
da bozabilir. Bu çatışmalar çözümlenmeden, cinsellikte önemli bir
değişiklik beklenmemelidir. Gebelik gibi doğal süreçler, hormonlarda
yarattıkları değişiklikler nedeniyle cinsel yaşamı bir süre için etkileyebilir.
Çift, gebelik ve yeni doğan bebeğin ilk aylarında, cinsel yaşamlarının
farklı olabileceğini kabul etmelidir. Çeşitli hastalıklar ve bunların
tedavisi için kullanılması gereken bazı ilaçlar, cinsel işlevin her
aşamasında geçici bozukluklar yaratabilir. Örneğin depresyon tedavisinde
kullanılan ilaçların çoğunun, kadında cinsel uyarılmayı, ıslanmayı
önleyici ve orgazmı geciktirici yan etkileri vardır. Kadın bu
yan etkiler konusunda bilgilendirilmişse, ilaç kullanması gereken dönemde
ıslanmayı sağlamak için jel kullanımı yardımcı olabilir. Hastalık
ya da ilaç kullanımı sırasında, belirgin ve yaygın uyarılma ve orgazm
bozuklukları ortaya çıktığında ise, durumu doktoruna mutlaka açıklamalı,
birlikte bir çözüm bulunmalıdır.

Kadınların
uyarılma ve orgazm sorunlarının çoğunda, sevişme özellikleri
uygun değildir. "Kadın cinsel organları ve işlevleri" isimli yazımda,
ayrıntılı olarak anlatıldığı gibi, kadın orgazmının tetiğini çeken klitoristir.
Kadın cinsel organlarının en duyarlı bölümü olan klitoris,
dışarıda, küçük ve büyük dudakların birleştiği yerde bulunur. Vajinanın
ise, iç üçte ikilik bölümü duyarsızdır, yalnızca dış üçte birlik
bölümünde sinir uçları vardır. Cinsel birleşme sırasında, vajinanın
dış üçte birlik kısmındaki uyarılar, aradaki kas ve sinir bağlantıları
yoluyla klitorise iletilir. Ancak bu dolaylı uyarı her
kadının orgazm olmasına yetmez. Bazı kadınlar cinsel birleşme
öncesinde doğrudan klitoris uyarısı yeterli ise, birleşme sırasında
uyarının dolaylı olarak devam etmesi ile orgazm olabilir. Bazı
kadınların ise cinsel birleşme sırasında da doğrudan klitoris uyarısının
sürmesine gereksinimi vardır. Yani fizyolojik olarak cinsel birleşme,
kadının cinsel uyarılması için en uygun durum değildir. Ön sevişmenin
kısa olduğu, doğrudan klitorisin uyarılmadığı, hızla cinsel birleşmeye
girişilen cinsel ilişkilerde, kadınların orgazm olma olasılığı da çok
düşüktür.

Bu
temel fizyolojik bilgiler ışığında, cinsel sorunu olan kadının yeterli
ve uygun uyarı alıp almadığı büyük önem taşır. Önemli olan klitoris
uyarısının uygun şekilde, yaygın, ritmik, kesintisiz ve yeterli süre
yapılmasıdır.


Dr.
Nesrin Yetkin
|

CİNSEL
YAŞAM

CY
EDİTÖRÜ'NDEN



CİNSEL
YASALAR
YASAKLAR

SORULARINIZIN
CEVAPLARI
Yazarlar

Merih
Akalın

Zehra Akdoğan

Cengiz Aktar

Uğur Alper

Orhan Bahçıvan

Dr. Arı Balcı

Rüstem Batum

Şabo Boyacı
 
Doğan Cüceloğlu

Şuayip Dağıstanlı

Dilek Dalaklı

Önal Demirci

Tuğrul Eryılmaz

Aynur Gedik

Dr. Mehmet Gürsel

Hakan Kuyucu

Sevin Okyay

Hakan Onum

Dr. Erhan Özer

Dr. Ender Saraç

Robert Schild

Cem Şen

Aykut Tankuter

Umur Talu

Anna Turay

Metin
Yahya Üster

Aret Vartanyan

Dr. Nesrin Yetkin

Erol
Yurderi
Servisler
YENI Okurdan

Bizi desteklemek
İster misiniz?

Yardım

E-posta

Favorilerinize
Ekleyin

miniDEV'i
Tavsiye Et

İletişim

miniDEV'i
Ana Sayfanız yapın
|